F Klavye mi? Yoksa Q Klavye mi?

F klavye

null

F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. Bilimsel temellere dayalı standart bir Türk klavyesi geliştirilmesinin zorunluluğuna inanan İhsan Yener, bu konuda 1946’dan itibaren daktilo öğretmeni sıfatı ile sürdürdüğü çalışmalarının dikkate alınmasını ancak 1955’te başarabilmiş. Yabancı uzmanlarla da pekiştirilmiş İhtisas Komisyonu’nca oluşturulan On parmak yöntemi ile Türkçe için uygun Klavye’yi 20 Ekim 1955’te Bakanlıklar arası Standardizasyon Komitesi’ne Standart Türk Klavyesi olarak onanmış.

Türkiye’deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavyeye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu’na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından Zorunlu Standart olarak onanmasıyla kesinleşmiştir. 25 yıllık bir mücadelenin sonunda kendisine inananların da yardımları ile o günlerde ‘Klavye İnkılabı’ olarak anılan bu standardizasyonu gerçekleştiren İhsan Sıtkı Yener, bu sebeple F Klavyenin Babası olarak da anılmaktadır.

Q Klavye İle Karşılaştırma

null

F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye olduğundan Türkçe bir metni yazmak, Q klavyede yazmaktan daha kısa sürer. Türkçe doğal dil işleme tasarısı olan Zemberek’le yapılan testlerde Türkçe’de çok kullanılan harflerin F klavyede kolay yerlerde olduğu kanıtlanmıştır. Q klavyede ise ş, i, ğ gibi harfler ulaşılması zor yerlerdedir. Ayrıca Türkçe’de çok kullanılan “de” gibi ekleri yazmak için Q klavye’de orta parmakla ilk önce d ‘ye sonra da yeniden e ‘ye basılması gerekmektedir. Böyle yazılması güç olan ikililere sorunlu ikili adı verilir.

Klavyelerdeki sorunlu ikililerin Türkçedeki kullanım oranı şöyledir:

  • F klavye: %6,6
  • Q klavye: %9,3

F Klavyenin Üstünlüğü

Eğer henüz 10 parmak yazmayı bilmiyorsanız, size şiddetle tavsiye ederim: 10 parmak klavyeyi öğrenin ve bunu F klavye üzerinde yapın. Bunun sonucunda, bilgisayarla yazı yazmak, elle yazı yazmaktan bile çok daha kolay hale gelecek, hatta neredeyse konuşma hızında yazı yazabilir hale geleceksiniz.

Peki neden F klavye? Çünkü F klavye dünyadaki yaygın klavyelerin arasında, bilimsel olarak düzenlenmiş en ergonomik klavyedir. Evet, çok şaşırtıcı ama dünyada yaygın kullanılan Q klavye ergonomik bir tasarımla oluşmamış. Ama F klavye öyle. F klavye tasarlanırken, çok sayıda araştırma yapılmış ve sonucunda F klavyeyle yazmak diğer klavyelere göre %60 daha kolay ve verimli bir hale getirilmiş.

“QWERTY” olarak ta bilinen Q klavye Christopher Sholes tarafından geliştirilmiş, patentlenmiş ve Remington firmasına satılmış. Wikipedia’ya göre Q klavye ile ilgili olarak söylenen yazım hızını özellikle düşürmek için tasarlandığı hikayesi doğru. Q klavye ile ilgili detaylı bilgi için wikipedia’daki oldukça detaylı yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Türkçe Q klavye ise standart Q klavyenin sağ tarafına Türkçe harflerin yerleştirilmesinden oluşmuş. Q klavye yerleşimi ve Türkçe’de en çok kullanılan harflerin Q klavye üzerindeki dağılımı şu şekilde:

F klavye ise 1950 li yıllarda geliştirilmiş ve 1955’te “Türk Standartları Enstitüsü” tarafından resmen kabul edilmiş ve sadece mekanik, elektrikli ve elektronik daktilolar için değil, bilgisayarlar için de “TS 2117 – UDK 681.6.065” kodu ve “İki Elle Kullanılan Alfa nümerik Klâvyelerin Temel Düzeni” başlığı ile tescil edilmiş. Q’nun tam tersine F klavyede X, Q ve W harfleri klavyenin sağ tarafına itilmiş durumda ve Türkçede en çok kullanılan harfler on parmak yazarken parmakların doğal yerleşim noktalarına yerleştirilmiş. İki klavye yerleşiminde Türkçede en çok kullanılan harflerin yerleşimi gerçekten de F klavyenin lehinde gibi görünüyor.

Christopher Sholes’un icadettiği modern daktilo, üzerine basılan tuşlara bağlı kabartma harflerin bir mürekkep şeridini kağıda bastırarak kağıda yazı yazılmasını sağlıyor. Bu ilk daktiloda harfler alfabetik sırayla dizili. Hayatında bir kere de olsa daktilo başına geçmişler bileceklerdir, daktilonun harf çubukları eğer basma aralığını (hızını) iyi ayarlayamazsanız mürekkep şeridi üzerinde birbirlerine kilitlenirler ve elle düzeltmek gerekir. Bu da en çok, arka arkaya gelen harflerin aynı elle yazılması gerektiğinde olur. İşte Sholes bu durumun ciddi bir işgücü ve zaman kaybı yarattığını görerek, İngilizcede arka arkaya sık tekrarlanan harfleri iki ele dağıtacak yeni bir klavye düzeni geliştirmiş (q klavye oluyor kendileri) ve patentini almış, sonra da Remington firmasına satmış. (Meşhur “aslında q klavye işi yavaşlatmak için icat edilmiş” efsanesi de bu basit mevzunun yanlış anlaşılmasından kaynaklanıyor.)

Burada önemli bir husus da Q klavyenin uluslararası bir standart zannedilmesidir. Halbuki, birincisi Q klavye takdir edersiniz ki sadece latin harflerini kullanan diller için kullanılabilir bir diziliş. İkincisi latin harflerini kullanan dillerde de standart bir kullanımı yok QWERTY’nin. Mesela almanca konuşulan bölgelerde QWERTZ yaygın. Sonra AZERTY var, QZERTY var.

Biz çılgın Türkler de bu klavye düzenini 1946 senesine kadar (Türkçeye özgü karakterleri daktilonun harf grubunun sağ üstüne dağıtarak) kullanmışız. (100 sene kullandığımızı düşünenler olabilir, burada latin harflerinin 1 Kasım 1928′de kabul edildiğini hatırlatalım). Daktilo öğretmeni İhsan Yener 18 senelik kullanımda bir sorun fark etmiş olmalı ki, Sholes’un İngilizce için yaptığını çok daha geniş bir kapsamla Türkçe’ye uyarlama ihtiyacı hissetmiş ve çalışmalarının 1955 yılında iktidarca kabul görmesini sağlayarak Yabancı uzmanlarla da pekiştirilmiş bir İhtisas Komisyonu kurulmasını sağlamış. Sonraki aşamada da On parmak yöntemi ile Türkçe için ideal Klavye’yi 20 Ekim 1955′te Bakanlıklar arası Standardizasyon Komitesi’ne Standart Türk Klavyesi olarak kabul ettirmiş. Türkiye’deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavyeye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu’na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından Zorunlu Standart olarak kabul edilmesiyle kesinleşmiş.

Gümrükler Kanunu kısmı önem arz ediyor. Zira, bilgisayar yaygınlaşana kadar yazma işini gören ve çoğunluğu ithal olan daktiloların F klavye düzenine sahip olması zorunluluğu getiriyor. Türkiye’de üretilenlere ise bu zorunluluk TSE’nin zorunlu standardıyla sağlanıyor. 90′lı yılların ikinci yarısından itibaren kişisel bilgisayarların hızla yayılması, bu ürünlerin tamamının Türkiye’ye yurtdışından gelmesi ve daktiloyla ilgili düzenlemenin klavyeyi bağlamaması nedeniyle Q klavye alıyor yürüyor. Tabi burada şunu belirtmek gerekir Türkiye’deki Apple Macintosh’ların klavyeleri oldum olası F’tir. Zira ilk kullanıcıları; gazete yazarları, editörleri, kitap editörleri (yani daktiloyla fazlasıyla içli dışlı insanlar) vs.’dir.

Yöntem

On parmak yazı yazarken her parmağın sorumlu olduğu tuşlar vardır, örneğin sol serçe parmak Q klavyede “1,2,q,a ve z” den F de ise “1,2,f,u ve j” den sorumlu oluyor. Önerdiğim ölçme yöntemi de buna dayanıyor ve oldukça basit: Bir metni yazan on parmak bilen kişiyi ve parmaklarını simüle etmek, tüm parmakları, sorumlu oldukları tuşları, hangi elde olduklarını, tanımlamak, tuşlara basarken gerekli kuralları işleterek yazıyı yazarken geçen süreyi hesaplamak, olabildiğince çok Türkçe metni bu sanal parmaklarla yazdırıp toplam süreyi bulmaya çalışmak. Test ayrıca Türkçede en çok kullanılan ikili ve üçlü harf grupları ile tekrarlanacak. Aşağıda bütün bunları yaparken uyulacak kuralları sıralamaya çalıştım:

null

Varsayımlar

  1. Büyük harf olmadığı varsayılacaktır.
  2. Noktalama işaretleri hesaba katılmayacaktır.
  3. 10 Parmak yazım metodu dikkate alınacaktır.
  4. Simülasyonlarda parmak hareketleri dikkate alınacaktır.
  5. Parmakların o anda bulundukları yerin hemen altlarında bulunan harflere minimum zaman değeri verilecektir.
  6. Sağ el parmaklarına daha düşük zaman değeri verilecektir (yazarın Sağlak olduğu varsayımı ile)
  7. İşaret parmakları için daha az zaman değeri verilecektir.
  8. Serçe parmağı için yüksek zaman değeri verilecektir.
  9. Baş parmaklar hep sabit değerler alacaktır (sadece boşluk)
  10. Parmakların sorumlu oldukları tuşlara erişim süreleri hesaplanırken çaprazlarında ve aşağıda kalan tuşlar için daha yüksek zaman değerleri verilecektir.
  11. Arka arkaya yazılan harfler aynı parmak tarafından yapılıyorsa zaman değerleri doğrudan toplanacaktır veya ceza olarak süre arttırılacaktır
  12. Arka arkaya yazılan harfler aynı elin farklı parmaklarıyla veya farklı ellerin parmakları ile yapılıyorsa harcanacak toplam süre düşürülecektir.
  13. Parmaklar belli bir süre işlev yapmamışsa otomatik olarak doğal konumlarına geri geliyor varsayılacaktır.

Yorum yok