Etiket: akrep

Dövmeler ve Anlamları

Eskiden beri bir şeyleri sembolize etmek için (güç, gurur, dayanıklılık vs. gibi) bu özellikleri taşıyan canlıların resimleri kullanılmış ve bu özellikler taklit edilmiştir. Genelde dövme yapımında resmedilen çoğu canlı figürlerinin (özellikle hayvanlar) iyi yanları anlam olarak baz alınmış ve yapılmıştır ve halende yapılmaya devam etmektedir. Dövme olarak tercih edilen canlı ya da cansız varlıkların ne anlam taşıdığı hep bir tartışma konusu olmuştur fakat burada önemli olan şey sizin niyetinizdir ki siz bir dövme yaptırırken ona ne anlam yüklemek istiyorsanız dövmenizin anlamı odur. Yinede dünyanın geri kalan kısmında klasikleşmiş bazı desenler vardır ki anlamları artık benimsenmiş ve kabul edilmiştir işte bunlardan bazıları aşağıda kısa açıklamaları ile verilmiştir.

Dövmeler ve Anlamları

Dövmeler ve Anlamları

Dövmeler ve Anlamları

Akrep: Güçlü bedeni ve ölümcül iğnesiyle bilinen akrep gelecek tehlikeleri veya zor dönüşümleri haber verir.

Aslan: Ormanın kralı aslan gurur, liderlik ve cesareti temsil eder.

At: Çağlar boyunca kendini insanlığa adamayı seçmiş büyük gücün ve kuvveti simgeleyen atlar insanı büyülemiştir, atın totemi özgürlük, kuvvet ve harekettir.

Ayı: Onun alanını paylaşan diğer hayvanlardan daha üstün olan ayı; gücün, kendini korumanın ve bilgeliğin simgesidir.

Balina: Denizin memelisi olan balina, insanlığı zekası ve sosyal doğasıyla büyülemiştir. Bir balina ruhu sizin koruyucunuz olduğunda bu uyumun, iletişimin ve zekanın alametidir. Balina dövmeleri genelde ayak bileğinde ve aşağı sırt bölgesinde yapılır.

Baykuş: Meşhur ötüşü ve gece yaşayışıyla baykuş hem gençler hem de yaşlılar arasında popülerdir. Baykuş görüşün, bilgeliğin ve anlayışın simgesidir.

Doğan: Acımasız ve görkemli; doğanın korkunç çığlıkları ve güçlü pençeleri özellikle celtic ve amerikan yerli kabileleri arasında popüler bir dövme stili olmuştur. Doğan dürüstlük ve zekanın simgesidir.

Dragon: Genelde dragon, uzun ömür, bilgelik, sonsuzluk ve dünyalar arasında dolaşabilmeyi simgeler. Dragonun iyileştirici güçleri vardır.

Geyik: Sessiz ve oldukça saf olan bu güzel, zarif yaratıklar popüler bir yaban yaşam dövme motifidir. Geyik barışın, duyarlılığın ve kibarlığın simgesidir.

Jaguarlar ve panterler: Kamufle olmuş jaguarlar ve panterler gizlenme ustalarıdır. Bu yırtıcı ve öldürücü hayvanlar avlanırken gizlenme yeteneklerine güvenirler. Totem olarak jaguar oldukça gizemli ve çekici bir hayvandır.

Kaplan: Büyük kedilerin içinde en büyüğü olan kaplan büyük gücün ve iktidarın simgesidir. Eğer kaplan son zamanlarda koruyucunuz olduysa yeni maceralara ve gücünüzün ve ihtirasınızın uyanışınıza hazır olun.

Kaplumbağa: Dünyayı kabuğunun rahatlığıyla dolaşabilen kaplumbağayla su kuyusunu pınarı özdeşleştiren birçok insan vardır. Kaplumbağa korumanın, iyileştirmenin ve iç bilgeliğin simgesidir. Sabır bilgelik ve uysallığı simgeler.

Kartal: Genelde motorcular, çevreciler, ekstrem spor meraklıları arasında talep edilen bir dövme stilidir. Kartalın enerjisi güç, özgürlük ve aydınlanmayı anlatır.

Kedi: Binlerce yıl önce ilk olarak mısırlılar tarafından evcilleştirilen kedi, dünyanın dört bir yanında birçok kadın ve erkeğin kalbinde ve evinde kendine yer açmıştır. Kedi özgürlük, çabuk iyileşme ve düşünce özgürlüğünün simgesidir.

Kelebek: Kişisel değişimin inanılmaz gücünü aktarmanın güzel bir yolu, bir dövme stili olarak kelebek oldukça popüler olmuştur. Kelebeğin enerjisi, denge dönüşüm ve zarafetle bağdaştırılır. Kelebek aşağı sırt bölgesi için güzel bir motif oluşturur

Kertenkele: Tehlikeden kaçmak için kuyruğunu bırakıp giden kertenkele totemi bize oluruna bırakma ve kendini koruma prensiplerini gösterir. Polenezyan kabilelerinde rastlanan gecko dövmesi kertenkele dövmeleri arasında en yaygın olanlarıdır.

Köpek: Kalıcı yoldaş ve insanoğlunun en yakın arkadaşı olan köpek insanlara diğer hayvanların olmadığı bir biçimde bağlıdır. Doğasına uygun olarak, köpek sadakatin ve dostluğun simgesidir. Birçok insan dövme motifi olarak kendi aile köpeklerinin portresini vücutlarına işlemişlerdir.

Kurbağa: Her zıplayışta inanılmaz yol kat edebilen kurbağalar renkli ve oyuncu, şen dövme motiflerindendir. Kurbağa uzun yıllarca iyileştirme güçleriyle saygı duyulan, barışçıl değişim ve uyumluluğa saygıyı simgeler.

Kurt: Kurt genelde insana olan aşırı benzerlik ve çekiminden dolayı dövme motifleri arasında sık kullanılır. Bizim evcilleştirilmiş köpeğimizin gelişmiş hali olan kurt öğretme yeteneği, sadakat ve işbirliğini simgeler.

Kuzgun: Poe taraftarları ve büyüye meraklı olanlar arasında yaygındır. Kuzgunun siyah tüyleri ve meşhur dik bakışı çok fazla dövme motifinde bulunur. Kuzgun bilinmeyene ve öbür dünyaya yolculuğu simgeler.

Papağan: Bu güzel, renkli kuşlar inanılmaz dövme motifi oluştururlar. Gri, yeşil, mavi, ya da kırmızı olan papağanların güzelliği ve mimik kabiliyeti onları bize sevdirdi. Koruyucu olarak papağan, bize iletişim, aydınlanma yükselme, güzellik ve komiklik sağlar.

Puma: Dağ aslanı olarak ta bilinen bu ormanın yalnız bekçileri uzaklara ulaşan çığlıklarıyla avına korku salar. Puma liderliğin, sadakatin ve cesaretin simgesidir.

Somon (koi): Her zaman akıntıya karşı direnen somon balığı azmin kararlılığın simgesidir. Aynısı hayvanın ısrarcı ve kararı totem doğası için de geçerlidir. Uzak doğuda akıntıya karşı yüzerek bahsi geçen afsanevi nehrin kaynağına ulaşan koi bir dragona dönüşerek manevi dünya ile maddi dünya arasında gidip geleceğine inanılır.

Tilki: Kurnaz ve hızlı olan tilki birçok hayvan metafor benzetme ve simgelendirmelerine konudur. Doğal olarak tilki, zeka, sağduyu ve kurnazlığın simgesidir.

Dövmeler ve Anlamları

Dövmeler ve Anlamları

Dövmeler ve Anlamları

Çiçekler Bitkiler

Gül: Popüler bir dövme modeli olan gül farklı sebeplerden dolayı herkes için başka bir şeyi simgeler. Yinede dövmelerin çok az geleneksel anlamları olması onları
Clytia’nın yunan mitine göre güne bakan çiçeklerinin oldukça romantik bir hikayesi vardır. Clytia güzel bir su perisidir ve güneş tanrısı olan apolloya aşık olur. Apolloyu görebilmek için 9 gün boyunca dimdik duru bir şekilde onu bekler, onun ilgisini çekmek için bekler durur ve apollonun ilgisini çekemediğinden sonunda güne bakan çiçeğine dönüşür.

Hibiscus: Namı diğer amber çiçeği, zarif güzelliğin bir simgesidir. Önceleri güney Çin in ılık ikliminde yetişiyorduysa da, sonraları Pasifik okyanusunu aşmış, ve nihayetinde 1842 yılında Amerika birleşik devletlerine kadar ulaşmıştır. Keltik efsanesine göre papatyalar doğarken ölen çocukların ruhundan çıkmıştır. Tanrı papatyaları dünyanın dört bir yanına yas tutan ebeveynleri neşelendirmek için serpiştirmiştir.

Nergis: Umut, karşılıksız sevgi ve saygıyı simgeler.

Nilüfer (lotus) : Amber çiçeği gibi evrensel olarak yabancılaşmış sevgi ve bu sevginin gerektirdiği boş arzuları sembolize eder. Nilüfer çiçeğinin vatanı mısır ve Hindistan dır, ve yerel mitlerde ve efsanelerde büyük yer kaplar.

Papatya: Papatyalar masumiyeti simgeler. Yinede bazı papatyaların kendi eşsiz anlamları vardır. Beyaz yabani papatya “düşüneceğim” anlamındadır. Renkli papatyalar güzelliği simgeler. Michealmas papatyaları “elveda” demektir.

Zambak: Su zambağı: kalbin saflığı. Kurbağa zambağı: Kılık değiştirme. Kaplan zambak: Beni sevmeni istiyorum. Beyaz zambaklar: Saflık ve sevimlilik. Sarı zambaklar: Flörtü simgelemektedirler. Bir Çin atasözü der ki eğer cebinde sadece iki peni varsa biriyle ekmek diğeriyle zambak al.

Dövmeler ve Anlamları

Dövmeler ve Anlamları

Dini Motifler

Anka kuşu (felix): ölüp yeniden küllerinden doğan Anka kuşu yeniden diriliş anlamında Hıristiyanlarca kullanılan bir dövmedir.

Balık: Yunan kelimesi olan ICTHUS yani balık İsa, tanrının oğlu, kurtarıcı anlamında olup, bir Hıristiyan kuma bir çubuk yardımıyla başlığın bir kısmını çizer diğer insanda inanan biriyse eğer gelir ve bu şekli tamamlar. Yani balık Hıristiyanlığın bir simgesidir.

Buğday başı: Yaşam kaynağını ve ekmeğini simgeler.

Çoban: Genelde omzunda bir koyun taşırken çizilen çoban bizim manevi çobanımız olan İsa’nın şefkatini simgeler.

Haç işareti: farklı tasarım ve çeşitlilikte olan haçlar, Hıristiyanlar arasında oldukça popüler olan dövmelerdendir. Ayrıca Protestanlar haç işaretlerinin yanına dövme olarak kendi kiliselerinin amblem ve mührünü yaptırırlar.

Kuğu: Vaftiz sırasında tanrının ruhunun İsa üzerine olmasını simgeleyen kuğu şimdi genellikle trinity’nin kutsal ruhunu simgeler.

Lamba: Genellikle cinlerle birlikte kullanılan lamba gaz lambası şeklindedir. Lamba genelde tanrı kelimesini simgeler.

Mum: Dünyanın ışığı olan İsa’yı takip ettiğinin onun yolundan gittiğinin bir simgesidir.

Palmiye yaprağı: İsa’nın Kudüs’e son gelişinde ona tapınmayı ve selamlamayı simgeleyen palmiye yaprağı manevi değerlerin simgesidir.

Pelikan: Bu su kuşu yavrularını beslemek için kendi göğsünden kan akıttığından ilk Hıristiyanlara vefa anlamında yapılan bir dövmedir.

Tavus kuşu: Hıristiyan tarihinin ilk zamanlarının sembolü olarak kullanılır. Tavus kuşu tüylerini her kabarttığında yeni tüyler eski tüylerinin güzelliğini bastırır.

Üç tane iç içe geçmiş halka: Eğer celtik dövme modeline uygun bir Hıristiyan dövmesi arıyorsanız iç içe geçişmiş üç halka en uygunu olur. Bu aynı boyuttaki iç içe geçmiş üç halka eşitliği, bütünlüğü, birliği ve baba oğul kutsal ruh dediğimiz tanrısal üç varlığı simgeler.

Yağmur bulutları: Halos diye de bilinen yağmur bulutları genelde İsa Meryem ve aziz motiflerine ek olarak kullanılır.

Gemi:
Zor ve kasırgalı denizlerde ilerleyen gemi motifi kiliselerin tüm tehlikeler rağmen ayakta kaldığını simgeler.

Zambak: genelde doğu bölgesinde ölümsüzlüğü ve sonsuz yaşamı simgeler.

Isırık

Hayvan ısırıkları

Hayvan ısırıklarının çoğu, evde beslenen hayvanlardan kaynaklanır. Köpekler kedilerden daha fazla ısırırlar fakat kedi ısırmasında mikrop kapma olasılığı daha fazladır. Bu yüzden hayvan ısırıklarında en iyi tedavi önceden önlemini almaktır. Hayvan ısırmalarının çoğunlukla ev hayvanlarından kaynaklanır ama sokak köpek ve kedileri, kokarca, rakun, sincap, yarasa gibi doğadaki hayvanlar da her yıl binlerce kişiyi ısırmaktadır. Yabani hayvanlar çok tehlikelidirler. Çünkü kuduz virüsü taşıyabilirler, fakat hangi tür hayvan ısırırsa ısırsın kuduz virüsü için kontrol edilmesi şarttır.

Isırık

Acil Müdahale

Basit ısırıklar: Basit ısırıklara (deri açılmış ama yırtılma şeklinde değil ve hafif kanama) da diğer hafif yaralar gibi müdahale edilmelidir. Yara su ve sabun ile yıkanıp üzerine antibiyotikli bir merhem sürülmeli, ısırılan kişinin son 5 yıl içinde tetanoz aşısı olup olmadığı öğrenilmelidir. Eğer aşısı yoksa doktora veya acil yardıma başvurulmalıdır.

Önemli ısırıklar: Isırık sonucu yara yeri çok derin veya parçalanmış ise ve kan dinmiyorsa, kanı durdurmak için üzerine tampon yapılmalı ve hemen acil yardım çağrılmalıdır.

Mikrop kapmanın belirtileri: Yara yüzeysel dahi olsa, ısırılmadan sonraki saatler ve günlerde mikrop kapıp kapmadığı yakından izlenmelidir. Şişme, kızarma, cerahatli akıntı veya ağrı varsa derhal doktora başvurulmalıdır. Bazı hastalıklar ısırma veya çizilme yoluyla bulaşabilir. Yara çevresinde şişme ve ağrıdan başka ateş, baş ağrısı veya diğer grip benzeri belirtiler olabilir, bu gibi durumlarda derhal doktora başvurulmalıdır.

İnsan Isırıkları

İnsan ısırığı iki türdür. Birincisi, genelde ısırık olarak tanımlanan alt ve üst dişler arasında kalan etin sıkışmasını ifade eder. İkincisi, kavga ısırığı denen ve çene veya ağza yumruk atan kişinin elini karşı tarafın dişlerinin yırtmasıyla oluşan yaradır. İnsan ısırığı ısırıkların en tehlikelisidir. Çünkü kişiler utançtan veya mahkemeye verilme korkusuyla doktora başvurmaya çekinirler. Ayrıca insanların ağızlarındaki bakteriler çok tehlikeli olabilir. Salya ile yaraya geçen bakteriler vücutta önemli iltihaplara neden olabilirler. Ayrıca ısırık deri altına geçip tendon ve eklemleri de yaralayabilir.

Acil Bakım

Eğer bir insan tarafından ısırılınırsa, derhal doktora haber verilmeli. Kurban ısırığı kesinlikle kendi başına tedavi etmemelidir. Mikrop kapması halinde hastanede uzun süre kalınması gerekebilir, eklemlerde kalıcı sertlikler ve hatta kesilmeye kadar varan sorunlar çıkabilir. Kan tampon yaparak durdurulmalıdır, yara su ve sabunla temizlendikten sonra sarılmalıdır. Daha sonra doktora veya acil servise başvurulmalıdır.

Isırık

Böcek Isırmaları ve Sokmaları

Örümcek Isırığı

Kara Örümcek (Latrodectus mactans) 1. 5 cm. büyüklükte parlak ve siyah renktedir ve genelde midesinde kum saati şeklinde kırmızı bir leke vardır. Kahverengi örümcek (Laxosceles reclusa) uzun bacaklı ve vücudu ortalama 1 cm. civarındadır. Her iki tür de genelde karanlık köşelerde saklanırlar. Kara örümcek ıslak yerleri sever (yaş odun kümeleri, ıslak toprak birikintileri gibi). Kahverengi örümcek ise kuru çevreleri tercih eder. Kara örümceğin ısırığı çok ufak iğne batması gibi bir his yaratır. Bazen ısırılan kişi bunu hissetmeyebilir. Başlangıçta önce hafif bir şişme ve belli belirsiz kırmızı noktacıklar oluşur. Fakat birkaç saat içinde şiddetli bir ağrı ve sertlik belirir.

Üşüme, titreme, ateş, bulantı ve şiddetli karın ağrısı bunları takip eder. Isırık pek ender olarak ölüme neden olur. Kahverengi örümceğin ısırığı önce hafif bir sızı sonra ısırık çevresinde kırmızılık ve 8 saat içinde şiddetli bir karın ağrısı yapar. Isırığın çevresinde içi sıvı dolu bir sivilce belirir, sivilcenin derisi düşer ve kötü, derin bir yara bırakır. Vücudun reaksiyonu hafif ateş ve bulantıdan büyük halsizlik haline kadar değişebilir.

Isırık

Akrep Isırmaları Bazı akreplerin zehri öldürücü olabilir. Serin, nemli yerlerde yaşarlar; bodrum, çöplükler ve odunluklar en sevdiği yerlerdir. Genelde akşam serinliğinde ısırırlar. Öldürücü olan türlerle (Centruroides salpturatus) zararsız türleri ayırt etmek çok zor olduğundan, tüm akrep ısırıklarını acil tedaviye almak gerekir.

Arı, Eşek Arısı, Büyük Eşek Arısı, Ateş Karıncası veya Sarıceket sokması

Hymenoptera ailesinden gelen böceklerin zehrine alerjisi olan insan sayısı onda birdir. Böyle alerjisi olan kişilerde ise arının veya Hymenoptera ailesinden gelen bir böceğin sokması acil tedavi gerektiren ölümcül olabilecek ve anafilaktik reaksiyon denilen bir duruma yol açar. Arı sokmasına reaksiyon belirtileri, gözlerin çevresinde, dilde, dudaklarda veya boğazda şişme, nefes almakta zorluk, öksürme ve hırıltı ve vücutta hissizlik ve kramplar şeklinde ortaya çıkar. Ciltte ürtiker görülür. Dil sürçer ve huzursuzluk, zihinde bulanıklık, bulantı hissi ve kusma ve hatta baygınlık olabilir.

Kene Isırıkları Keneler, bitler gibi, çeşitli kuş ve hayvan cinslerinin tüyleri arasında yaşarlar. Esas tehlike keneden değil fakat kenenin taşıdığı ve Lyme Hastalığı denilen bir hastalığa yol açan bakterilerden gelmektedir. Lyme hastalığı bir cins artirit (eklem romatizması) belirtisi verir ama ayrıca başka tür belirtileri de olabilir. Kenelerin yaşadığı türden sık otluk veya çalılık alanlardan geçilmişse ve ciltte yuvarlak kırmızı lekeler görülürse, iltihap yapabilen kenedeki bakteriden şüphelenilebilir. Kene görünmemiş dahi olsa ısırabilir.

Isırık

Acil Tedavi

Hafif böcek ısırıkları: Bir arının veya böceğin iğnesi deride kalmışsa, dikkatli şekilde çıkarılmalıdır. Arı iğnelerinin özellikle uçları çıkarılırken daha fazla zehir akıtmamaya dikkat edilmelidir. Hafif böcek ısırmalarında yaranın üstüne karbonat, soğuk, ıslak bir bez veya buz küpleri koyarak acı hafifletilebilir. Hidrokortizonlu merhem veya kalamin losyonu sürerek kaşıntı ve şişme azaltılabilir. Eğer vücut hafif ısırmalara karşı kuvvetli reaksiyon verirse doktora başvurulmalıdır.

Zehirli sokmalar: Kara örümcek, kahverengi örümcek veya akrep sokarsa veya Hymenoptera ailesinden böcek ısırmalarına alerji varsa derhal acil yardım istenmelidir. Acil yardım çağrısında yapılmadan önce aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

Isırık kolda veya bacaktaysa, eklemin üstünden (yara ile kalp arasında) sarılır. Bu zehirin yayılmasını durduracak veya yavaşlatacaktır. Sargı derinin hemen altındaki kanın akmasını yavaşlatacak kadar sıkı fakat kol veya bacaktaki kan dolaşımını engellemeyecek kadar da gevşek sarılmalıdır.

Isırığın üzerine soğuk suyla ıslatılmış veya arasına buz konmuş bir bez konur.

Sargı 5 dakika sonra açılmalı fakat kol ve bacak yere doğru sallanır bir durumda bırakılmalı.

Isırık

Derhal acil yardım çağrılmalı.

Arı sokmalarına karşı kurbanda alerji varsa doktoru kendisine özel bir ilaç paketi hazırlayabilir. Özellikle Hymenoptera ailesinden bir böceğin ısırma olasılığı yüksek olduğu mevsimlerde bu paket bulunmalıdır. Bunun içinde cilt altı iğnesi ve epinefrine (adrenalin) de bulunmalıdır.

Kene ısırığı: Ciltte dolaşan bir kene görülürse, dikkatlice alınmalıdır. Parmakların arasında ezilmemeli, ya ateşe atılmalı ya da iki taş arasında ezilmelidir. Sonra eller yıkanmalıdır. Kene eğer ısırmışsa ve deriye yapışmışsa çekerek çıkartmaya çalışılmamalıdır. Üzerine yağ dökülmesi, kenenin nefes almasını zorlaştıracaktır. Böylece gevşeyen kene cımbızla alınabilir. Kene çıkarıldıktan sonra o bölge su ve sabunla yıkanmalı ve birkaç gün hastalık belirtileri olup olmadığı gözlemlenmelidir.

Isırık

Yılan Isırmaları

Yılan ısırığı, bir yılanın dişleri ile sebep olduğu yaralanmadır. Yılanlar çoğu zaman avlarını ısırırlar, ancak sık görülmese de, genellikle savunma amaçlı olarak insanları da ısırdıkları olur. Çoğu yılan zehirsizdir ve sıklıkla avlarını zehir kullanmaktan ziyade boğarak öldürürler. Yine de zehirli yılanlar Antarktika haricinde her kıtada bulunurlar.

Isırıklar için önerilen ilkyardım yöntemleri yılanın yaşadığı bölgeye göre değişir. Bazı türlerin ısırığında etkili olan bir tedavi başka bir türün ısırığında etkisiz olabilir. Yılanların fiziksel görünüşleri farklı olabileceği için, genellikle bir türü tanımlamanın pratik bir yolu yoktur ve böyle durumlarda profesyonel tıbbi yardım aranmalıdır. Isırığın sonucu, yılanın türü, ısırılan vücut bölgesi, enjekte edilen zehir miktarı ve kurbanın yaşı gibi birçok etmene bağlıdır. Bütün ısırıklarda meydana gelen, dehşet ve taşikardi gibi semptomlar, kurbanın yaşadığı panikten kaynaklanır ve psikolojiktir.

Zehirli olmayan yılanların ısırıkları da sıklıkla dişin sebep olduğu yırtılma veya sonuçta oluşan enfeksiyon yüzünden hasar verebilir. Bir ısırık ayrıca potansiyel olarak ölümcül olan anaflaktik reaksiyonu tetikleyebilir. Yılanlara atfedilen ölümlerin sayısı bölgelere göre değişiklik gösterir. Avrupa ve Kuzey Amerika’da ölüm oranı göreli olarak düşük olsa da yılan ısırıkları ile birlikte gelen morbidite ve mortalite dünyanın pekçok bölgesi, ve özellikle de sağlık tesislerinin kısıtlı olduğu kırsal kesimler için ciddi bir sağlık problemidir.

Güney Asya, Güneydoğu Asya ve Sahraaltı Afrikası en fazla ısırığın meydana geldiği yerlerdir. Ayrıca Neotropik ve diğer ekvatoryal ve subtropikal bölgelerde de yüksek vaka sayısı olmaktadır. Her yılan binlerce insan yılan ısırıkları sebebiyle ölmektedir.Ancak, koruyucu ayakkabılar giymek, tehlikeli yılanların yaşadığı bilinen yerlerden uzak durmak gibi insanların alabileceği çok sayıda engelleyici tedbir bulunmaktadır.

Yılanların çoğu zehirli değildir. Fakat, çıngıraklı yılan, bazı su yılanları ve çamur yılanı, engerek cinsi yılanlar ve daha birçokları da zehirli türler olduğu için hiçbir zaman temas edilmemelidir. Zehirli yılanların çoğunun gözleri çizgi halinde ve ovaldir. Başları ise üçgen biçimindedir ve başlarının her iki yanında gözleriyle burun delikleri arasında ince bir çukurluk vardır. Bunlara topluca çukurlu zehirliler denilmesi de bu nedenledir. Çıngıraklı yılanların ise kuyrukları çevresindeki siyah halkalardan çıngırak gibi bir ses gelir.

Su yılanın ağzının içi beyazımsı pamuk gibi bir tabakayla kaplıdır. Çamur yılanın uzunluğu boyunca kırmızı, sarı ve siyah renkli halkalar vardır.

Isırık

Acil Tedavi

Yılan zehirli değilse ısırık güzelce yıkanıp, bir antibiyotik merhem sürüp sarılmalıdır. Bu tür ısırmalar genelde tehlikeli değil ama korkutucudur. Yılanın zehirli olduğundan şüpheleniliyorsa aşağıdaki önlemler alınmalıdır. Isırıldıktan sonra hemen sakin şekilde uzanılmalı ve mümkünse ısırığın bulunduğu bölge kalbe göre daha alt düzeyde tutulmalıdır. Bu pozisyon zehrin kan dolaşımına girmesini geciktirir.

Isırık çevresi kızarıp şişmeye başlar ve ağrı hissedilirse, büyük olasılıkla yılan zehirlidir. Isırık kol veya bacaktaysa, kalple ısırılan bölge arasında ısırığın 4-5 santim üzerinden sıkı bir sargı yapın. Sargı deri altındaki dolaşımı yavaşlatacak kadar sıkı fakat kol ve bacaktaki dolaşımı engellemeyecek kadar hafif olmalıdır. Sargıyı çıkarma işlemi bir doktor tarafından yapılmalıdır.

Yılanın zehirli olduğu anlaşılmışsa ve hastaneden 2 saatten fazla uzaklıkta bulunuluyorsa ve ısırma 15 dakika önce olmuşsa, steril bir bıçak veya jiletle diş yerlerinin her birinin üzerine 5-6 mm. derinlikte kesikler yapılmalı. Bu kesiklerin kol veya bacağın boyunca olması şarttır. Isıran mercan yılanı ise bu kesikler yapılmamalı, zehir emilmeli ve tükürülmelidir.

En kısa sürede acil yardım çağrılmalıdır.

Deniz Anası Sokmaları

Denizanasının çeşitli türleri ve daha başka deniz canlıları dokungaçlarında zehir taşırlar. Dokundukları anda hatta hayvan ölü olduğu durumlarda bile zehirleyebilirler. Acı, ağrı, yara (lezyon) ve kırmızılaşma en önemli belirtilerdir. Kana karışan zehir büyük miktarda ise, nefes darlığı, bulantı, mide krampları ve ruhsal bunalım hissi olur. Daha ciddi sokmalar kas kramplarına, baygınlığa, öksürüğe, kusmaya ve nefes almakta güçlüğe neden olur. Daha seyrek olmakla birlikte ölüme götürecek reaksiyonlar görülebilir.

Acil Bakım

Zehirli Denizanası türünden bir canlının ısırması halinde derhal sudan çıkılmalıdır. Şiddetli ağrı ve kramplar yüzmeyi engelleyip, boğulmaya neden olabilir. Isırmanın vereceği ızdırabı, sirke, tuz, şeker ve hatta kuru kum serperek hafifletilebilir. Yavaşça bu malzeme yaranın üzerine yayılmalıdır.

Yara temizlendikten 15-20 dakika sonra o bölge deniz suyuyla yıkanmalıdır. Tatlı su kullanılması ve derinin ovalanması daha çok zehir yayılmasına yol açar. Cilde yapılmış olan dokungaçlar alınmalıdır. Bunun için deniz suyu, kum veya talk pudrası, un veya karbonatla yapılmış bir macun kullanılmalıdır. Artık kalan parçacıklar bıçak veya deniz kabuğu gibi sert kenarlı bir madde ile sıyrılmalıdır. Bu işlemi yaparken mümkünse eldiven takılmalıdır.

0,5′lik hidrokortizon merhemi kullanılır. Bu, kızarıklık ve şişliği hafifletir. Uyuşturucu etkisi olan benzokain gibi bir merhem ağrıyı ve kalemin losyonu kaşıntıyı azaltabilir. Aspirin ve asetominofen gibi hafif analjezikler kullanılabilir. Daha şiddetli ısırıklarda mutlaka doktor tavsiyesi gerekir.