Etiket: ateş

Saçlarım Bugün Nasıl Görünüyor

Havalar ısındıkça uzun saçlar daha fazla sorun olmaya başladı. Terlersiniz, ensenize yapışır, toplamak istersiniz ama bir türlü şekil veremezsiniz ve en sonunda onları kestirmeye karar verirsiniz. Ama bu kararınız her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Zira yüz şeklinize göre bir kesim yaptırmadıysanız saçlarınızı kestirdiğinize bin pişman olabilirsiniz. Böyle bir durumla karşılaşmak için kuaförünüze gitmeden önce aşağıdaki yazıya göz atmanızda fayda var.

  

Kısa saçta model çokluğu fazladır biraz jöle ile ıslak görünüm gibi değişik görüntü elde edilebilir. Kısa saç enerji ve hareket katar, yüz şekillerine gelince de dış saça dışı, iç saça içyüz gibi bakılıp, yüz çerçevemize düşen saç tutamları veya yüz çerçevemizdeki açtığımızı düşünürsek saçlar kaşımızı, gözümüzü, burnumuzu ve ağzımızı etkiler. Dış bölgelerde yaptığımız hareketler ise dış yüzümüzü etkileyeceği için kısa saçlarda 1 mm’lik saç bile olsa yapacağımız saç modeli, yüz şeklini tamamen etkiler. Toplu bir yüz ise bunun yüze doğru gelen saç tutamları, küçücük dahi olsa yüzü daha ince gösterecektir. Tepede yapılan bir hareket yüzü daha uzun veya saç basıldığında daha yuvarlak göstermektedir…

Uzmanlar oval yüzü ideal yüz olarak adlandırır. Bu yüz şekilleri anlatımı en kolay olanıdır ve daha basık ve uzun yüz şekillerine göre her saç şeklini yapabilirsiniz. Fakat kısa saçlar içinde idealdir ve yüzü daha güzel gösterir. Kare yüzlerde ise yuvarlak yüzler ile aynı saç modelleri tanımlanır yüze ve çeneye gelen saç modelleri yüzü biraz daha ovale doğru götürür. Çeneye göre baktığımızda ise çenenin yana doğru çıkanına koyu renk saç düşünerek bunları gizleyebiliriz. Çenenin öne doğru çıkıklığını kapatmak içinde başın arka kısmında bir hacim yaratmak gerekir. Çenede aşağıya doğru bir sivrilik var ise de başın tepe noktasına hacim yaratmak gerekir. Bunları uygularsak çeneyi daha küçük gösterme şansımız olur.

  • Saçların hacimsiz olmasının iki nedeni olabilir. Birincisi saç tellerinin ince olması, diğeri ise normal kalınlıkta fakat çok düz olmasıdır. Saç telleriniz inceyse onlara hacim kazandırmak için ince saçlar için özel olarak üretilmiş ürünler tercih ediniz. Saçınız çok düzse onu ağırlaştıracak ürünlerden uzak durmalısınız.
  • Saçınızı havluyla hafif friksiyonlar yaparak kurulayın. Daha sonra saç dibinize masaj yapın. Bu yöntemle saç dipleriniz uyarılır ve kan dolaşımı düzenlenir; böylece saçınız tel tel ayrılacak ve kabaracaktır. Kurutma makinesi kullanıyorsanız, parmaklarınızla saç köklerinizi ayırarak kurutun.
  • Saçınızı fırçalarken öne doğru eğilerek içten fırçalayın. Sonra arkaya atarak dıştan da fırçalayın. Bu işlem saçı iyice düzeltecek ve daha “havalı” durmasını sağlayacaktır.
  • Saçlarınızın canlılığını kaybetmesinde vitamin ve mineral eksikliği, yanlış ürün kullanmak, hormonal değişiklikler, mevsimsel değişiklikler, çevresel faktörler vb. gibi çeşitli nedenler rol oynar.
  • Saç, gün boyu dış etkenlerden dolayı tozlanıp kirlenir. Bir de bunlara uzun süreli güneşlenme, sıcak kurutma, perma ve boya gibi etkenler eklenince saçın yapısında değişiklikler oluşmaya başlar. Korunmasız kalan saç parlaklığını kaybeder ve donuklaşır.
  • Saç derisinin yetersiz yağ salgılaması gibi iç etkenler, uzun süreli güneşlenme gibi dış etkenler saçlarda kuruluğa yol açar. Perma ve boya gibi kimyasal işlemler de saçta cansızlık ve kuruluğa yol açar.
  • Dengeli beslenmek, doğru tarama ve saçınıza uygun bakımı sağlamak saçlara ihtiyaç duyulan canlılığı ve parlaklığı sağlayacaktır.
  • Saçınıza eski parlaklığını kazandırmak, ışığı daha iyi yansıtmasını sağlamak için özel bir program uygulamanız gerekir. Saçınızı saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın.

Yüz Şeklinize Göre Saç Modeli

Yuvarlak Yüz

Dengeli yumuşak bir yüz yapısıdır. Suratta değişiklik yapmaz. Ama yüzünüzün yuvarlaklığından şikâyetçi iseniz ve bunu biraz olsun inceltmek istiyorsanız saçınızın volümünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Böylece saçınız ön planda olup, yüzünüzün yuvarlaklığı biraz olsun azalacaktır. Yüzünüzün hatlarına göre öne doğru kesilmiş tutamlarda yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.

Kare Yüz

Kare yüz yapısı da yuvarlak yüz gibi dengelidir. Sertlik ön plandadır. Kare bir yüze saç kesimi yaparken eğer yüz şeklinizi değiştirmek istemiyorsanız size en uygun olanı yine kare bir kesimdir. Fakat yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak, dengelemek istiyorsanız saçınıza yuvarlak modeller kestirmelisiniz. Bunu yaparken saçınıza yuvarlak bir kesimli kahkül ve şakaklarınıza inen saç tutamları yaptırabilirsiniz.

Dikdörtgen Yüz

Suratta değişiklik yapan ama fazla değiştirmeyen bir yüz şeklidir. Eğer yüzünüzü biraz kısalmak amacı ile kesim düşünüyorsanız çene kemiğini geçmeyecek şekilde kesim yaptırabilirsiniz. Şakak kemiğini örtecek şekilde kesilen kesimler ile dengeli, uyumlu saç modellerine sahip olabilirsiniz.

Enine Dikdörtgen Yüz

Bu yüz şeklinde yüzünüzü biraz uzatmak ve şakak kemiklerinizin ön plana çıkmasını istemiyorsanız uzun saç modelleri ya da saçınızda yukarılara verilecek volümlerle saçınızın biçimini dikdörtgen şeklinde kesimler vasıtası ile yüzünüzü inceltebilir ve yüz yapınızda biraz olsun değişiklikler yapabilirsiniz.

Ters Üçgen Yüz

Surat yapısını tamamen değiştirebilen yüz şeklidir. Bu tip yüz şekillerinde daha modern kesimler yapmak mümkündür. Makyaj için ise en elverişli yüz biçimidir. Kişileri çok enerji dolu gösteren bu yüz şekline eğer yüz biçimini değiştirmeden daha bir güçlülük katmak istiyorsanız, saçınızın yanlarını ve enselerini kısa kestirerek, saç tepesine volüm vererek kesilen saç modellerini tercih etmelisiniz. Ama kendinize biraz dengeli, uyumlu ve yumuşak bir yüz ifadesi vermek istiyorsanız tam tersi enselerde daha çok volümü olan ve saçın tepesine doğru volümü azaltılmış saç modellerini tercih etmelisiniz.

Üçgen Yüz

Saç şeklinde daha negatif olan bir yüz biçimidir. Kişileri enerjisi zayıflamış ve yorgun gösterir. Bu tip yüz şekillerinde negatif olan yüz biçimini saçınıza verilecek pozitif enerji ile dengelemelisiniz. Bunu enselerde saçı azaltarak şakak kemiğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü arttırarak yaptırabilirsiniz. Küçük kare kesimler yaptırabilirsiniz.

Baklava Yüz

En meşhur yüz biçimdir. Bu yüz biçiminde saçınıza uzun, kısa, düz, dalgalı, kahküllü modelleri uygulayabilirsiniz.

Saç Tipinize Göre Renkler

Bohem

Çingenelerden, hippilerden ve ikinci el giysilerden alınan ilhamla yaratılan bir tarz. Bu tarzı vurgulu kaküller simgeliyor. Gözleri kapatacak uzunluktaki kaküller ve devamında tel tel ayrılmış uzun saçlar yüze başka bir anlam katıyor. En belirgin özelliği saç boyundaki farklılıklar ve kırık çizgiler. Bu saçlar ister düz ister hareketli çok farklı şekillendiriliyor. Tercih edilen renkler ise kızıl ve turuncu gibi sıcak renkler.

Feminen

1950′li yılların etkileri ve Fransız kadınının dişiliğiyle gelen şıklığın karışımı bir tarz. Bu modellerde modacı Prada’dan etkilenildi. Farklı uzunluktaki kaküllerle yaratılan asimetri hissi, keskin köşeli kesimler, gözleri tamamen örten uzunluklar, yandan ayırımlar, inceltilmiş düz saçlarla yaratılan dengesiz bir kadınsılık… Kutup güneşi röfleler ve vanilya tonları bu trend için mükemmel seçimdir.

Androjen

Temel özelliği uyandırdığı asimetrik ve karmaşık hisler. Erkeksi kesimlere sahip saçlar, kadınlarda güçlü bir görünüm sağlıyor. Önden başlayan yay şeklindeki kesimler, bir tarafı çok kısa bir tarafı uzun saçlar bu tarza uygun. İster düz taranmış ve parlak, ister karışık ve mat çok farklı şekillendirmek mümkündür.

Gotik

Milano defilelerindeki karanlık temadan esinlenerek hazırlandı. Gözün önüne peçe gibi düşen uzun tutamların sakladığı kare kesimli kaküller ön planda. İster yandan ayrılsın ister öne düşürülsün gotik trendin gizemli ve asimetrik havası var. Vişne, mürdüm, böğürtlen, koyu kahve ve siyah bu tarza en uygun renkler.

Retro

Erkekler için tasarlanan retro 1950′lerin rock and roll stilini geri getiriyor. Bu tarzda James Dean gibi tepedeki saçlar geriye doğru taranabiliyor ya da düz taranarak daha masum bir ifade taşınıyor.

Saça Keratinli Kaynak

Keratin insan bünyesinde bulunan protein ve aminoasitten oluşmaktadır. Bu sebepten keratin saçla hem estetik hem de hijyenik bakımdan mükemmel bir uyum sağlamaktadır. Avrupa, Amerika önceliğinde tüm dünyada saç uzatma ve saç yoğunlaştırma teknolojisidir. Keratinin en önemli özelliği sıcağa dayanıklı olmasıdır. Çok rahat bir şekilde fön çekilebilir erime ve yapışma yapmamaktadır. Özel solüsyonu sayesinde saçları yıpratmadan kolayca ayrılabilmektedir.

Postiş: At kuyruğu şeklinde saçın arkasından tepeye yakın noktadan lastikle veya toka ile ilave yapılmaktadır. Çok güzel topuz modelleri, abiye modelleri çıkarılabilir. Gelin saçları için ideal türdür.

Halkalı Kaynak: Hafif metal halkaların yardımı ile yapılan saç uzatma ve yoğunlaştırma teknolojisidir. Sıkıştırma taktiği ile mekanik bir birleşme sağlamaktadır. Uygulama diğer uygulamalara göre daha basittir fakat dikkat istemektedir. Halkaları fazla sıkmamak gerekir. Düşme, kayma olmayacak şekilde sıkılması yeterlidir. Sökmek çok kolaydır. Sıkılan pensler ters çevirerek sökülebilir. Uygulama 2-3 aylık zamanlarda bir kaç kez tekrarlanabilir.

Çıtçıt: Saç uzatma ve yoğunlaştırma olarak Türkiye’nin ilk tanıştığı sistemdir. İstenildiği zaman takılıp istenildiği zaman sökülebilmektedir. Çıtçıt genelde 8 parça olarak kullanılmaktadır. Parça çokluğuna göre saç istenirse dağıtılabilir, istenirse topuz yapılabilmektedir. Genellikle özel günlerde, düğünlerde ve davetlerde tercih edilmektedir.

Peruk: ilk keşfedilen yöntem özelliğinin yanı sıra çok kolay bir şekilde takılabilir çıkartılabilir. Kimsenin anlamayacağı kadar doğal, kendi saçınız kadar hafif, sağlıklı hava alan terletmeyen bir sistemdir.

  • Saçlarınıza bakmak, onları yıkamak zincirleme reaksiyona benzer; şampuan, nemlendirici, fön, parlaklık veren serum derken bunlara yaklaşık olarak 45-60 dakika sabahları zaman ayırmamız gerekmektedir. Saçlarınız yıkandıktan bir gün sonra güzel görünebilmektedir. işte bunlardan ipuçları size…
  • Saçınızı daha dün sabah yıkamışsınız, lakin sigara dumanı ve yemek kokuları üzerine yapıştı. Merak etmeyin, sizi şampuanlama derdinden kurtaracak çok özel ürünler var. Saçınızın sadece görünen kısımlarını ve kaküllerinizi yıkayıp kurutursanız, saçınızın tümü kısa yoldan temiz görünebilmektedir.
  • Haftada 2 kere kuaförde fön çektirmek; çalışan kadın için idealdir. Saçlarınızın kirlenme süresince, en az iki gün boyunca “Saçım bugün nasıl görünüyor?” stresi yaşamadan işinize gidebilirsiniz.
  • Eğer saçlarınız elektriklendiyse ve artık dalgalar görünmeme durumuna gelmiş ise, saçlarınızın gözüken bölümlerini bir sprey ile su sıkmalısınız, daha sonra da kıvırıp tokayla tutturun. Evden çıkmak üzereyken açtığınızda, buklelerinizin daha düzgün olduğunu göreceksiniz.
  • Saçlarınız tamamen kontrolden çıktı, ama sıcak maşayla, fön çekmekle uğraşacak vaktiniz yok! Nemlendirici özelliğe sahip durulanmayan bir ürün sürdükten sonra sıkı bir topuz yapın. Tam evden çıkarken açın ve elinizle düzeltin.
  • Saçınızı ayırdığınız yönü değiştirmeniz, saçınızın daha hacimli ve dolgun görünmesini sağlar.

Saçınız bir türlü istediğiniz şekli almıyor ise garip gelebilir fakat sebebi kullandığınız fırça olabilir. Belli fırça tipleri, belli stilleri yaratmanız için size yardımcı olur. Kısacası, saçınızı yapmayı tamamladıktan sonra yüzünüzde oluşan onaylayıcı gülümseyiş, ya da hayal kırıklığıyla birleşen kızgınlığınız seçtiğiniz fırçayla doğrudan ilintilidir. Öncelikle doğal kıldan yapılmış saç fırçalarını tercih etmenizde fayda var, çünkü bunlar saça daha az zarar verir. Bu konuyu çözümledikten sonra, geriye hangi fırçanın hangi stil için uygun olduğunu öğrenmek kalıyor. Saç fırçalarını genel olarak 5 grupta toparlayabiliriz:

Hangi Fırçayı Kullanmalı

Yuvarlak Fırça

İri dalgalar yaratmak için bu fırça tipini kullanmalısınız. Ancak çok kıvırcık, ya da kısa saçları düzleştirmede de gene bu fırçadan yararlanabilirsiniz. Eğer saçınız ince ve kırılmaya mehilliyse, o zaman küçük bir yuvarlak fırçayı tercih edin. Metalden ziyade, ahşap çerçeveli bir fırça satın alın. Çünkü metal saçın yanmasına sebep olur.

Düz Geniş Fırçalar

Saçınızı kısa yolda kurutmak ve düz bir görüntü yaratmak için bu fırça idealdir. Fırçanız düz ve geniş zemini, özellikle uzun saç üzerinde iyi sonuç alınmasını sağlar. Üstelik bir seferinde daha fazla saç miktarı tutulabildiğinden, işinizi de kolaylaştırır.

Seyrek Dişli Fırçalar

Tüm model ve uzunluklarda hacim sağlar. Fırçadaki seyrek dişler, hava dolaşımına olanak tanır. Bu da, diğer fırçalara oranla saçınızın kurumasını hızlandırır. Özellikle çok kıvırcık saçlarda idealdir.

Dar Dikdörtgen Fırça

Uzun ve ince saçlara uygundur. Saça bir model vermeksizin taramak ve elektriklenmeyi önlemek için uygun bir fırçadır. Aynı zamanda, dolaşmış saçları açarak, kafa derisine hafifçe masaj yapar. Elektriklenmeyi önlediği için ince ve hassas saçlara uygundur. Ayrıca kafa deriniz hassassa, diğer fırçalar gibi saçı çekmeyeceğinden bu fırçayı kullanmak daha uygun olacaktır.

Oval Fırça

Bu fırça, saçınızı çok çekmeden içine kadar girebildiği için sert ve gür saçlar için idealdir. Kaynak yapılmış, ya da kıvırcık modeller için de iyi bir seçimdir. Dolanmış saçı açıp, yumuşak bir görüntü yaratmakta birebirdir Ne istediğini bilir. Amacını belirler, hedefe kilitlenir ve başarıya ulaşır. İş yaşamında kolayca kariyer sahibi olur. Para meselelerini sorun etmez. Akrep kadınının çekiciliği kişisel ve saklıdır. Gizem ve tutku en önemli özellikleri arasındadır. Altın sarısı ya da kuzguni siyah fark etmez, önemli olan etrafını aydınlatmasıdır

Saç Dökülmesi

Saç dökülmesi yaygın ve sık görülen bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Bu sorunu hayatının her hangi bir döneminde her insan yaşayabilir. Araştırmalar sonucunda saç dökülmesinin kadınlarda da görüldüğünü ortaya koymuştur. 20 yaşın üzerindeki her kadının, hayatının herhangi bir döneminde saç dökülmesi nedeniyle tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.

Saçın esas maddesi keratindir. Saçlarınızı beslemek, sağlıklı ve parlak saçlara sahip olmak istiyorsanız şu kuralı unutmamalısınız. Saç sadece kökünden beslenmektedir… Saçlarınızı daha iyi beslemek için doğru ve dengeli bir beslenme planı yapmalısınız Dışarıdan yapacağınız çabalardan sonuç alamazsınız. Saç bakımı ürünleri saçın yıpranmış görüntüsünde kısa süreli değişmeler dışında pek yarar sağlamazlar. Bu kullandığınız ürünler saçınızı daha bakımlı göstermektedir. Dış etkilerin oluşturduğu yıpranmanın sonuçlarını bir süre gizlersiniz. Saç bakım ürünleri ile saçınıza sadece bir dış bakım sağlarsınız fakat gerekli olan besin maddeleri saçınıza sadece kan yolu ile ulaşabilir. Saçınız için gerekli besin maddelerini ağız yolu ile doğal besinler ile alabilirsiniz. Saç dökülmelerinin hormonsal metabolik, mikrobik pek çok sebepleri bulunmaktadır. Demir, çinko veya başka bir besin unsurunun yetersiz alımı sorun yaratmış olabilir bunu iyi teşhis etmelisiniz. Yanlış planlanmış dengesiz ve çok düşük kalorili diyetlerin de saçınızı dökebileceğini unutmayın. Sorunu, saçlarınızın ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve proteinlerin ona yalnızca kan dolaşımı ile ulaşabileceğini unutmadan çözmeyi deneyin. Saç dökülmeniz beslenmenize ilişkin sorunlardan kaynaklanıyorsa, kalsiyum, çinko, selenyum gibi minerallerin, p-aminobenzoik asit, keratin, sistin ve tiamin gibi besin maddelerine katkıda bulunan bazı hazır ürünlerin veya besinlerin ağız yoluyla alımı halinde yardımcı olabileceklerinden şüphe etmemelisiniz.

Son yıllarda tıbbi küf olarak tanımlanan özel bir küfün özellikle kadınlarda sık görülen hormonsal olmayan saç dökülmelerinde son derece etkin bir tedavi aracı olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var. Bu küf, ilk kez 1970’li yıllarda Almanya’da kullanıma verildi. Tıbbi küfün tiamin, keratin ve sistin ile birlikte kullanımının daha etkili olduğunu ise 1990 sonrasında yapılan yeni ve güvenilir çalışmalar gösterdi. Saç dökülmesini durdurmak, saç hasarını önlemek istiyorsanız çözümün dıştan değil içten geldiğini unutmayın. Önce doğru ve dengeli bir beslenme planı yapın, stresten, üzüntüden, uykusuzluktan uzak bir yaşam planı yapın. Gerektiğinde bir uzman danışmanlığı alarak yukarıda belirtilen besin unsurlarını bir arada içeren yeni ve etkili ürünlerden yararlanın.

Saç kaybını artıran etkenler: Stres, bitkinlik, ateş, çeşitli enfeksiyonlar, hormonsal ve metabolik hastalıklar, kansızlık, mevsimler dökülmeler, hamilelik ve emzirme dönemleri, beslenme bozuklukları, bilinçsiz diyet, alkol, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, zehirlenmeler, radyasyondur.

Saç sayısı: Her insanda 100. 000-150. 000
Saç yoğunluğu: 200/cm²Çapı: 0. 1 mm
Her bir saç telinin aylık uzama miktarı: 1 cm
Bir günde toplam saç uzaması: 20-30 m
Günde kaybedilen toplam saç sayısı: 50-100

Isırık

Hayvan ısırıkları

Hayvan ısırıklarının çoğu, evde beslenen hayvanlardan kaynaklanır. Köpekler kedilerden daha fazla ısırırlar fakat kedi ısırmasında mikrop kapma olasılığı daha fazladır. Bu yüzden hayvan ısırıklarında en iyi tedavi önceden önlemini almaktır. Hayvan ısırmalarının çoğunlukla ev hayvanlarından kaynaklanır ama sokak köpek ve kedileri, kokarca, rakun, sincap, yarasa gibi doğadaki hayvanlar da her yıl binlerce kişiyi ısırmaktadır. Yabani hayvanlar çok tehlikelidirler. Çünkü kuduz virüsü taşıyabilirler, fakat hangi tür hayvan ısırırsa ısırsın kuduz virüsü için kontrol edilmesi şarttır.

Isırık

Acil Müdahale

Basit ısırıklar: Basit ısırıklara (deri açılmış ama yırtılma şeklinde değil ve hafif kanama) da diğer hafif yaralar gibi müdahale edilmelidir. Yara su ve sabun ile yıkanıp üzerine antibiyotikli bir merhem sürülmeli, ısırılan kişinin son 5 yıl içinde tetanoz aşısı olup olmadığı öğrenilmelidir. Eğer aşısı yoksa doktora veya acil yardıma başvurulmalıdır.

Önemli ısırıklar: Isırık sonucu yara yeri çok derin veya parçalanmış ise ve kan dinmiyorsa, kanı durdurmak için üzerine tampon yapılmalı ve hemen acil yardım çağrılmalıdır.

Mikrop kapmanın belirtileri: Yara yüzeysel dahi olsa, ısırılmadan sonraki saatler ve günlerde mikrop kapıp kapmadığı yakından izlenmelidir. Şişme, kızarma, cerahatli akıntı veya ağrı varsa derhal doktora başvurulmalıdır. Bazı hastalıklar ısırma veya çizilme yoluyla bulaşabilir. Yara çevresinde şişme ve ağrıdan başka ateş, baş ağrısı veya diğer grip benzeri belirtiler olabilir, bu gibi durumlarda derhal doktora başvurulmalıdır.

İnsan Isırıkları

İnsan ısırığı iki türdür. Birincisi, genelde ısırık olarak tanımlanan alt ve üst dişler arasında kalan etin sıkışmasını ifade eder. İkincisi, kavga ısırığı denen ve çene veya ağza yumruk atan kişinin elini karşı tarafın dişlerinin yırtmasıyla oluşan yaradır. İnsan ısırığı ısırıkların en tehlikelisidir. Çünkü kişiler utançtan veya mahkemeye verilme korkusuyla doktora başvurmaya çekinirler. Ayrıca insanların ağızlarındaki bakteriler çok tehlikeli olabilir. Salya ile yaraya geçen bakteriler vücutta önemli iltihaplara neden olabilirler. Ayrıca ısırık deri altına geçip tendon ve eklemleri de yaralayabilir.

Acil Bakım

Eğer bir insan tarafından ısırılınırsa, derhal doktora haber verilmeli. Kurban ısırığı kesinlikle kendi başına tedavi etmemelidir. Mikrop kapması halinde hastanede uzun süre kalınması gerekebilir, eklemlerde kalıcı sertlikler ve hatta kesilmeye kadar varan sorunlar çıkabilir. Kan tampon yaparak durdurulmalıdır, yara su ve sabunla temizlendikten sonra sarılmalıdır. Daha sonra doktora veya acil servise başvurulmalıdır.

Isırık

Böcek Isırmaları ve Sokmaları

Örümcek Isırığı

Kara Örümcek (Latrodectus mactans) 1. 5 cm. büyüklükte parlak ve siyah renktedir ve genelde midesinde kum saati şeklinde kırmızı bir leke vardır. Kahverengi örümcek (Laxosceles reclusa) uzun bacaklı ve vücudu ortalama 1 cm. civarındadır. Her iki tür de genelde karanlık köşelerde saklanırlar. Kara örümcek ıslak yerleri sever (yaş odun kümeleri, ıslak toprak birikintileri gibi). Kahverengi örümcek ise kuru çevreleri tercih eder. Kara örümceğin ısırığı çok ufak iğne batması gibi bir his yaratır. Bazen ısırılan kişi bunu hissetmeyebilir. Başlangıçta önce hafif bir şişme ve belli belirsiz kırmızı noktacıklar oluşur. Fakat birkaç saat içinde şiddetli bir ağrı ve sertlik belirir.

Üşüme, titreme, ateş, bulantı ve şiddetli karın ağrısı bunları takip eder. Isırık pek ender olarak ölüme neden olur. Kahverengi örümceğin ısırığı önce hafif bir sızı sonra ısırık çevresinde kırmızılık ve 8 saat içinde şiddetli bir karın ağrısı yapar. Isırığın çevresinde içi sıvı dolu bir sivilce belirir, sivilcenin derisi düşer ve kötü, derin bir yara bırakır. Vücudun reaksiyonu hafif ateş ve bulantıdan büyük halsizlik haline kadar değişebilir.

Isırık

Akrep Isırmaları Bazı akreplerin zehri öldürücü olabilir. Serin, nemli yerlerde yaşarlar; bodrum, çöplükler ve odunluklar en sevdiği yerlerdir. Genelde akşam serinliğinde ısırırlar. Öldürücü olan türlerle (Centruroides salpturatus) zararsız türleri ayırt etmek çok zor olduğundan, tüm akrep ısırıklarını acil tedaviye almak gerekir.

Arı, Eşek Arısı, Büyük Eşek Arısı, Ateş Karıncası veya Sarıceket sokması

Hymenoptera ailesinden gelen böceklerin zehrine alerjisi olan insan sayısı onda birdir. Böyle alerjisi olan kişilerde ise arının veya Hymenoptera ailesinden gelen bir böceğin sokması acil tedavi gerektiren ölümcül olabilecek ve anafilaktik reaksiyon denilen bir duruma yol açar. Arı sokmasına reaksiyon belirtileri, gözlerin çevresinde, dilde, dudaklarda veya boğazda şişme, nefes almakta zorluk, öksürme ve hırıltı ve vücutta hissizlik ve kramplar şeklinde ortaya çıkar. Ciltte ürtiker görülür. Dil sürçer ve huzursuzluk, zihinde bulanıklık, bulantı hissi ve kusma ve hatta baygınlık olabilir.

Kene Isırıkları Keneler, bitler gibi, çeşitli kuş ve hayvan cinslerinin tüyleri arasında yaşarlar. Esas tehlike keneden değil fakat kenenin taşıdığı ve Lyme Hastalığı denilen bir hastalığa yol açan bakterilerden gelmektedir. Lyme hastalığı bir cins artirit (eklem romatizması) belirtisi verir ama ayrıca başka tür belirtileri de olabilir. Kenelerin yaşadığı türden sık otluk veya çalılık alanlardan geçilmişse ve ciltte yuvarlak kırmızı lekeler görülürse, iltihap yapabilen kenedeki bakteriden şüphelenilebilir. Kene görünmemiş dahi olsa ısırabilir.

Isırık

Acil Tedavi

Hafif böcek ısırıkları: Bir arının veya böceğin iğnesi deride kalmışsa, dikkatli şekilde çıkarılmalıdır. Arı iğnelerinin özellikle uçları çıkarılırken daha fazla zehir akıtmamaya dikkat edilmelidir. Hafif böcek ısırmalarında yaranın üstüne karbonat, soğuk, ıslak bir bez veya buz küpleri koyarak acı hafifletilebilir. Hidrokortizonlu merhem veya kalamin losyonu sürerek kaşıntı ve şişme azaltılabilir. Eğer vücut hafif ısırmalara karşı kuvvetli reaksiyon verirse doktora başvurulmalıdır.

Zehirli sokmalar: Kara örümcek, kahverengi örümcek veya akrep sokarsa veya Hymenoptera ailesinden böcek ısırmalarına alerji varsa derhal acil yardım istenmelidir. Acil yardım çağrısında yapılmadan önce aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

Isırık kolda veya bacaktaysa, eklemin üstünden (yara ile kalp arasında) sarılır. Bu zehirin yayılmasını durduracak veya yavaşlatacaktır. Sargı derinin hemen altındaki kanın akmasını yavaşlatacak kadar sıkı fakat kol veya bacaktaki kan dolaşımını engellemeyecek kadar da gevşek sarılmalıdır.

Isırığın üzerine soğuk suyla ıslatılmış veya arasına buz konmuş bir bez konur.

Sargı 5 dakika sonra açılmalı fakat kol ve bacak yere doğru sallanır bir durumda bırakılmalı.

Isırık

Derhal acil yardım çağrılmalı.

Arı sokmalarına karşı kurbanda alerji varsa doktoru kendisine özel bir ilaç paketi hazırlayabilir. Özellikle Hymenoptera ailesinden bir böceğin ısırma olasılığı yüksek olduğu mevsimlerde bu paket bulunmalıdır. Bunun içinde cilt altı iğnesi ve epinefrine (adrenalin) de bulunmalıdır.

Kene ısırığı: Ciltte dolaşan bir kene görülürse, dikkatlice alınmalıdır. Parmakların arasında ezilmemeli, ya ateşe atılmalı ya da iki taş arasında ezilmelidir. Sonra eller yıkanmalıdır. Kene eğer ısırmışsa ve deriye yapışmışsa çekerek çıkartmaya çalışılmamalıdır. Üzerine yağ dökülmesi, kenenin nefes almasını zorlaştıracaktır. Böylece gevşeyen kene cımbızla alınabilir. Kene çıkarıldıktan sonra o bölge su ve sabunla yıkanmalı ve birkaç gün hastalık belirtileri olup olmadığı gözlemlenmelidir.

Isırık

Yılan Isırmaları

Yılan ısırığı, bir yılanın dişleri ile sebep olduğu yaralanmadır. Yılanlar çoğu zaman avlarını ısırırlar, ancak sık görülmese de, genellikle savunma amaçlı olarak insanları da ısırdıkları olur. Çoğu yılan zehirsizdir ve sıklıkla avlarını zehir kullanmaktan ziyade boğarak öldürürler. Yine de zehirli yılanlar Antarktika haricinde her kıtada bulunurlar.

Isırıklar için önerilen ilkyardım yöntemleri yılanın yaşadığı bölgeye göre değişir. Bazı türlerin ısırığında etkili olan bir tedavi başka bir türün ısırığında etkisiz olabilir. Yılanların fiziksel görünüşleri farklı olabileceği için, genellikle bir türü tanımlamanın pratik bir yolu yoktur ve böyle durumlarda profesyonel tıbbi yardım aranmalıdır. Isırığın sonucu, yılanın türü, ısırılan vücut bölgesi, enjekte edilen zehir miktarı ve kurbanın yaşı gibi birçok etmene bağlıdır. Bütün ısırıklarda meydana gelen, dehşet ve taşikardi gibi semptomlar, kurbanın yaşadığı panikten kaynaklanır ve psikolojiktir.

Zehirli olmayan yılanların ısırıkları da sıklıkla dişin sebep olduğu yırtılma veya sonuçta oluşan enfeksiyon yüzünden hasar verebilir. Bir ısırık ayrıca potansiyel olarak ölümcül olan anaflaktik reaksiyonu tetikleyebilir. Yılanlara atfedilen ölümlerin sayısı bölgelere göre değişiklik gösterir. Avrupa ve Kuzey Amerika’da ölüm oranı göreli olarak düşük olsa da yılan ısırıkları ile birlikte gelen morbidite ve mortalite dünyanın pekçok bölgesi, ve özellikle de sağlık tesislerinin kısıtlı olduğu kırsal kesimler için ciddi bir sağlık problemidir.

Güney Asya, Güneydoğu Asya ve Sahraaltı Afrikası en fazla ısırığın meydana geldiği yerlerdir. Ayrıca Neotropik ve diğer ekvatoryal ve subtropikal bölgelerde de yüksek vaka sayısı olmaktadır. Her yılan binlerce insan yılan ısırıkları sebebiyle ölmektedir.Ancak, koruyucu ayakkabılar giymek, tehlikeli yılanların yaşadığı bilinen yerlerden uzak durmak gibi insanların alabileceği çok sayıda engelleyici tedbir bulunmaktadır.

Yılanların çoğu zehirli değildir. Fakat, çıngıraklı yılan, bazı su yılanları ve çamur yılanı, engerek cinsi yılanlar ve daha birçokları da zehirli türler olduğu için hiçbir zaman temas edilmemelidir. Zehirli yılanların çoğunun gözleri çizgi halinde ve ovaldir. Başları ise üçgen biçimindedir ve başlarının her iki yanında gözleriyle burun delikleri arasında ince bir çukurluk vardır. Bunlara topluca çukurlu zehirliler denilmesi de bu nedenledir. Çıngıraklı yılanların ise kuyrukları çevresindeki siyah halkalardan çıngırak gibi bir ses gelir.

Su yılanın ağzının içi beyazımsı pamuk gibi bir tabakayla kaplıdır. Çamur yılanın uzunluğu boyunca kırmızı, sarı ve siyah renkli halkalar vardır.

Isırık

Acil Tedavi

Yılan zehirli değilse ısırık güzelce yıkanıp, bir antibiyotik merhem sürüp sarılmalıdır. Bu tür ısırmalar genelde tehlikeli değil ama korkutucudur. Yılanın zehirli olduğundan şüpheleniliyorsa aşağıdaki önlemler alınmalıdır. Isırıldıktan sonra hemen sakin şekilde uzanılmalı ve mümkünse ısırığın bulunduğu bölge kalbe göre daha alt düzeyde tutulmalıdır. Bu pozisyon zehrin kan dolaşımına girmesini geciktirir.

Isırık çevresi kızarıp şişmeye başlar ve ağrı hissedilirse, büyük olasılıkla yılan zehirlidir. Isırık kol veya bacaktaysa, kalple ısırılan bölge arasında ısırığın 4-5 santim üzerinden sıkı bir sargı yapın. Sargı deri altındaki dolaşımı yavaşlatacak kadar sıkı fakat kol ve bacaktaki dolaşımı engellemeyecek kadar hafif olmalıdır. Sargıyı çıkarma işlemi bir doktor tarafından yapılmalıdır.

Yılanın zehirli olduğu anlaşılmışsa ve hastaneden 2 saatten fazla uzaklıkta bulunuluyorsa ve ısırma 15 dakika önce olmuşsa, steril bir bıçak veya jiletle diş yerlerinin her birinin üzerine 5-6 mm. derinlikte kesikler yapılmalı. Bu kesiklerin kol veya bacağın boyunca olması şarttır. Isıran mercan yılanı ise bu kesikler yapılmamalı, zehir emilmeli ve tükürülmelidir.

En kısa sürede acil yardım çağrılmalıdır.

Deniz Anası Sokmaları

Denizanasının çeşitli türleri ve daha başka deniz canlıları dokungaçlarında zehir taşırlar. Dokundukları anda hatta hayvan ölü olduğu durumlarda bile zehirleyebilirler. Acı, ağrı, yara (lezyon) ve kırmızılaşma en önemli belirtilerdir. Kana karışan zehir büyük miktarda ise, nefes darlığı, bulantı, mide krampları ve ruhsal bunalım hissi olur. Daha ciddi sokmalar kas kramplarına, baygınlığa, öksürüğe, kusmaya ve nefes almakta güçlüğe neden olur. Daha seyrek olmakla birlikte ölüme götürecek reaksiyonlar görülebilir.

Acil Bakım

Zehirli Denizanası türünden bir canlının ısırması halinde derhal sudan çıkılmalıdır. Şiddetli ağrı ve kramplar yüzmeyi engelleyip, boğulmaya neden olabilir. Isırmanın vereceği ızdırabı, sirke, tuz, şeker ve hatta kuru kum serperek hafifletilebilir. Yavaşça bu malzeme yaranın üzerine yayılmalıdır.

Yara temizlendikten 15-20 dakika sonra o bölge deniz suyuyla yıkanmalıdır. Tatlı su kullanılması ve derinin ovalanması daha çok zehir yayılmasına yol açar. Cilde yapılmış olan dokungaçlar alınmalıdır. Bunun için deniz suyu, kum veya talk pudrası, un veya karbonatla yapılmış bir macun kullanılmalıdır. Artık kalan parçacıklar bıçak veya deniz kabuğu gibi sert kenarlı bir madde ile sıyrılmalıdır. Bu işlemi yaparken mümkünse eldiven takılmalıdır.

0,5′lik hidrokortizon merhemi kullanılır. Bu, kızarıklık ve şişliği hafifletir. Uyuşturucu etkisi olan benzokain gibi bir merhem ağrıyı ve kalemin losyonu kaşıntıyı azaltabilir. Aspirin ve asetominofen gibi hafif analjezikler kullanılabilir. Daha şiddetli ısırıklarda mutlaka doktor tavsiyesi gerekir.