Etiket: Kompozisyon

Kompozisyon Nedir?

Kompozisyon Fransızca kökenli bir sözcüktür. Ayrı ayrı parçaları, nesneleri, öğeleri en iyi şekilde yerleştirmek anlamına gelir.

İnsan olarak duygularımızı, düşüncelerimizi, taslarımızı, görüşlerimizi karşımızdakilere anlatmak; kendimizden söz etmek, toplumsal sorunları dile getirmek bir ihtiyaçtır. Çevremizdekilerle ilişkiler kurar, onların sorunlarını dinler ya da kendi sorunlarımızı onlara anlatırız. Bu ilişkiden düşünce alışverişi doğar. Düşündüğünü ve duyduğunu karşısındakilere başarı ile anlatabilmek her vatandaşın başarı ile yapması gereken ve yapabileceği bir şeydir, herkes düşündüğünü duyduğunu, tasarladığını karşısındakine başarı ile anlatabilir.

Kimi öğrenciler için kompozisyon yazmak son derece sıkıcı bir iştir; bu çalışmayı kağıt doldurma olarak algılayanlar oldukça çoktur. Fakat kompozisyonda amaç kağıdın doldurulması değil, düşüncelerin derli-toplu bir şekilde karşımızdakilere ifade edilmesidir.

Aldığınız yiyecekleri Pazar çantasına gelişigüzel mi koyuyorsunuz? Yumurtalarınız altta kalırsa kırılmaz mı? Domatesin ya da karpuzun üzerine karpuz doldurur musunuz? Elbette hayır. Pazar çantasını aldığınız yiyeceklerin özelliklerine göre doldurursunuz. Eşyaları yerli yerinde olmayan bir odada aradığınız şeyi kolayca bulamazsınız. Koltuk takımlarınızın yeri mutfak değildir. Yemek masasını yatak odasına koymak biraz tuhaf olur. Her şey hizmet edebileceği bir yere yerleştirilmelidir. İşte bu kompozisyondur. Çevrenize bakın; bazı binalar ne kadar güzel yapılmıştır, özenirsiniz. Bazıları ise insanın içini karartırlar. Bu da bir kompozisyondur. Mimari bir tür bina kompozisyonu değil midir? Kullanılan malzemeler genelde aynı, ama ortaya çıkan binalar farklı farklıdır.

Yapılan planın iyi uygulandığı, hazırlanan malzemenin iyi yerleştirildiği bina güzel, uyumlu ve rahat. Öteki bina ise çirkindir. Çünkü orada mimari yok; yığma, doldurma ve uyumsuzluk var. Bu örneklerden yararlanmanızı ve iyi kompozisyon yazmak için heveslenmenizi çok istiyorum.

Bol bol okuyun ve bol bol yazın. Yazdıklarınız hoşunuza gitmiyorsa yırtın atın ama asla yazmaktan vazgeçmeyin. Unutmayın ki yazmak yazarak öğrenilir. Çalışma, alışkanlık ve sabır işidir, herkesten bir şair, romancı olmasını bekleyemeyiz ama, herkes düşüncelerini başarıyla anlatabilir.
Kompozisyon, “Bir konu üzerinde duygu, bilgi ve görüşlerimizden yararlanarak planlı, etkili bir yazı yazmak ya da konuşma yapmak” demektir. İyi kompozisyon yazmanın yolu bol bol okumaktan geçer.

İYİ BİR KOMPOZİSYONUN ÖGELERİ

  • Konu
  • Amaç
  • Plan

 1. KONU

Üzerinde düşündüğümüz, yazı yazma, söz söyleme gereğini duyduğumuz her şey konudur. Bu bir olay, varlık, bir düşünce, gözlem ya da bir sorun olabilir. Konular niteliklerine göre bazı türlere ayrılır:

TOPLUMSAL KONULAR

Toplumun tümünü ya da bir kesimini ilgilendiren konulardır:Köyden kente göç, nüfus artışı, çevre kirlenmesi gibi.

BİREYSEL KONULAR

Kişilerin özel sorunlarına dayanan konulardır: Bir kişinin süslenme şekli, tertipli ya da dağınık oluşu gibi konular özel niteliklidir. Konular; soyut ya da somut konular, yerel ve verensel konular şeklinde de ayrılabilir: Düşünsel bir konudaki yazı soyuttur. Sevgi, barış, ölüm gibi konular evrensel nitelik taşır. Şehrimizin çöp sorunu ise yerel bir konudur. Yaşantılarımız, anılarımız, ümitlerimiz, düşlerimiz, sevgilerimiz, gözlediklerimiz, okuduklarımız bizler için birer konu alanıdır.

KONU SEÇİMİ

Okuma-yazma çalışmalarında kompozisyon konusunu genelde öğretmen belirler.

Örnekler:

  • Atatürk’ün “Gelecek çalışkan olanlarındır”. Sözünü açıklayınız.
  • “Elleriyle çalışan adam amale, elleriyle birlikte zihni de çalışan adam usta, zihni ve kalbiyle çalışan adam sanatçıdır. ” Sözünden ne anladığınızı belirten bir kompozisyon yazınız.
  • Davranışlarını çok beğendiğiniz bir kişiyi tanıtınız.
  • “Söz var, iş bitirir; söz var baş yitirir” Atasözünü açıklayınız.

 İYİ BİR KONUNUN ÖZELLİKLERİ

  • Konu ilginç olmalıdır: ilgi duymadığımız bir konuda yaratıcı olamayız.
  • Konu açık ve inandırıcı olmalıdır. Doğruluğuna inanmadığımız bir konuda başarılı bir yazı yazamayız.
  • Konunun amacı iyi saptanmalıdır.
  • Okurumuzun kim ya da kimler olduğu hesaba katılmalıdır.
  • Anlatım ve anlatım tekniği belirlenmelidir.

 2. AMAÇ

Her yazının bir amacı vardır. Amaç, bizi yazmaya iten, vermek istediğimiz temel düşüncedir. Konu, bu düşüncelerin aktarılmasında bir araç görevindedir.

AMACI BELİRLEYEN CÜMLE (ANA DÜŞÜNCE)

Yazıda amacımızı belirleyen cümleye ana düşünce denir. Ana düşüncenin, yazmaya başlamadan önce belirlenmesi gerekir. Yazının düşünce yapısı ana düşünce üzerine kurulur. Söyleyeceklerimize bu düşünce yön verir. Ana düşünce cümlesinin yazıda belli bir yeri yoktur. Yazını başında, ortasında verilebileceği gibi tümüne de yansıtılmış olabilir. Amaç ya da ana düşünce, konuya bakış açımızla yakında ilgilidir. Aynı konuyu ele alan iki öğrenci, farklı yorumlarda bulunabilirler. Aynı konu üzerinde ayrı ana düşüncelerle karşımıza çıkarlar. Kuşkulanmayı bir zekâ belirtisi sayanlar olduğu gibi, hastalık şeklinde değerlendirenler de vardır.

AMACI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN GÖZLEM YAPAMALIYIZ

Bir konuda söyleyeceklerimizin olabilmesi, o konu üzerinde gözlem ve yaşantılarımızın bulunmasına bağlıdır. Bir nesneye uzun süre bakmak, o nesnenin ayrıntılarını daha iyi görmemizi sağlar. Gözlem ve yaşantılarımızın olmadığı bir konuda başarılı bir yazı yazamayız. Hayatında hiç deniz görmemiş olan bir öğrenci, denizdeki fırtınayı anlatamaz. E. Hemingway’in dediği gibi “Yaşanmadan yazılmaz”.

OKUMALI VE ARAŞTIRMALIYIZ

Yeryüzündeki olaylara ve sorunlara ilk bakan biz değiliz. Bizden önce nice kişiler bir çok sorunlara eğilmişler; bunlarla ilgili düşüncelerini yazılaştırmışlardır. Bu kültürel kaynaklardan yararlanmalıyız.
Okuma ve araştırmalarımızı, gözlem ve düşüncelerimizle pekiştirmemiz gerekir. Söyleyeceklerimiz inandırıcı olmalıdır. “Yalnız gözleri olmak yetmez, onlardan yararlanmayı da öğrenmeli insan”.

3. PLÂN VE PLÂNIN YARARLARI

“Plansız bir yazı üzerine adres yazılmamış mektuba benzer”

Söyleyeceklerimiz, gözlem ve yaşantılarımızı, bir plana uygun şekilde sıralamamız gerekir. Neyi, nerede, niçin kullanacağımızı bilmek zorundayız. Söylediklerimizi böyle bir düşünsel düzene (plâna) dayandırmazsak yazımız bütünlüğe kavuşmaz, yönünü yitirir. Söylemeyi düşündüklerimiz arasında bağlantı kopar; denge bozulur. Bir yazıda birlik, denge ve canlılık şarttır. Plân söyleyeceklerimiz denetimden geçirme, aralarındaki bağlantıya göre sıralama ve biçimlendirmedir. Bir mektup yazmadan tutun da bir fıkra, bir roman yazmaya kadar tüm anlatım biçimlerinde plân uygulamak zorundayız.

Roman, öykü gibi uzun bir yazı yazacaksak zihnimizde beliren plânı bir kağıda geçirmek yararlı olur. Yaptığımız plâna her zaman sıkı sıkıya bağlı kalamayız. Yazma sırasında bazı değişiklikler yapmamız doğaldır. Bu durum plânın gereksizliği anlamına gelmez. Plân yazımız için bir amaç değil, araçtır. Onu dilediğimiz şekilde kullanabiliriz.

  • Plân, düşünce ve duygularımızın en etkili şekilde anlatılmasına katkıda bulunur.
  • Konuda birlik ve dengeyi sağlar.
  • Konuda, gereksiz duygu ve düşüncelerin ayıklanmasını sağlar.
  • Plânlı yazı yazan kişi, kararsızlık ve dağınıklıktan kurtulur.

PLÂNIN BÖLÜMLERİ

1. GİRİŞ BÖLÜMÜ

Konunu tanıtıldığı bölümdür. Açık, sade ve ilgi çekici olmalıdır; çok uzun tutulmamalıdır.

2. GELİŞME BÖLÜMÜ

Konuyla ilgili gözlemlerin, betimlemelerin, kanıtların bulunduğu bölümdür. Merak ve kuşku en üst düzeye çıkmıştır. Yazar, amacını bu bölümde gerçekleştirir.

3. SONUÇ BÖLÜMÜ

Ele alınan konunun bitirildiği bölümdür. İleri sürülen düşünceler ve anlatılan olaylar özlü ve kesin bir şekilde sonuçlanır. Sonuç bölümü de giriş bölümü gibi ilgi çekici olmalıdır. Sonuç bölümü bir atasözü.
Bir özdeyiş ya da şiirle bitirilebilir.

KOMPOZİSYONUMUZU DÜZELTME VE GELİŞTİRME YOLLARI

Buraya kadar anlattığımız kuralları çok iyi bellesek bile, hemen başarılı bir yazı yazacağımızı söyleyemeyiz. İyi, doğru ve etkili yazmaya giden yol denemelerden geçer. Çıraklıktan ustalığa geçiş yaza yaza olur. Anton Çehov, yazmaya yeni başlayanlara şunları söylüyor: “Dünyada her şey gibi yetenek de çalışmayla elde edilir. Olabildiğince çok yazın. Yaza yaza daha iyiye varacaksınız. Önemli olan alışkanlığınızı yitirmemektir. Dolambaçlı cümlelerden kaçının, sade, yalın yazın. Okuyucu, sizin yorumunuz olmadan da öykünüzü anlayabilmelidir. Gereksizi silip atın”.

KOMPOZİSYON YAZARKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR

1. BİÇİMSEL YÖNDEN

  • Kompozisyon yazdığınız kağıdın kenarlarında uygun boşlukları bırakınız.
  • Adınızı, sınıfınızı, şubenizi, numaranızı ve günün tarihini yazınız.
  • Gerekli malzemelerinizi hazırlayınız.
  • Amacınızı, ana düşüncenizi iyi tespit ediniz.
  • Hitap edeceğiniz insanların seviyesini göz ardı etmeyiniz.
  • Kompozisyonunuzu düzgün ve okunaklı bir el yazısıyla yazınız.
  • Paragraf başlarını biraz içeriden (1-2 cm) başlatınız.
  • Satırları fazla sıkıştırmayınız.

 2. İÇERİKSEL YÖNDEN

  • Kompozisyon konusunu oluşturan temel kavramlar üzerinde durunuz.
  • Düşüncelerinizi ilgi ve önem derecesine göre sıraya koyunuz.
  • Yazınıza konuya uygun bir başlık koyunuz; Başlıksız yazı olmaz. Başlık ilgi çekici ve kısa olmalıdır.
  • Öne sürdüğünüz ana düşünceyi iyi vurgulayınız.
  • Düşünceyi geliştirme yollarından (örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme) yararlanınız.
  • Cümlelerinizi kısa tutunuz, tek yargı bildiren basit cümleler kurunuz.
  • Yazınızda gereksiz bölümler ve tekrarlar varsa atınız.
  • Okuyucunun kafasında resim yaratacak sözcükler kullanmaya çalışınız.
  • Noktalama işaretlerini doğru kullanınız.