Etiket: Libya Arap Halk Sosyalist Cumhuriyeti

Afrika Kıtası

Genel Özellikleri

Eski dünya karalarından birisi olan Afrika, 30218000 km² yüz ölçümü ile kıtalar arasında Asya ve Amerika’nın ardından üçüncü sırada gelir. Afrika adı, Kartaca’ya ilk defa ayak basan Romalılarca “Afri” veya “Africani” denilen oymakların adından esinlenerek verilmiÅŸtir. Afrika adı bu ülkeye “Pön” savaÅŸları sırasında verilmiÅŸtir. O zamana kadar Yunanlı yazarlar bu kıtaya “Libya” yani “Lebular Diyarı” derlerdi. Fakat M.S. 1 yüzyıl sonlarında bu isim bütün kıta için kullanılmaya baÅŸlandı. Afrika terimi daha sonra Arapça’ya “Ä°frikaya” ÅŸeklinde geçmiÅŸtir.

Afrika kuzey-güney doÄŸrultusunda Tunus’taki Beyaz Burun (37° 22′ 20″ K Paraleli) ile Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Ahulhas Burnu (34° 50’28” G Paraleli) arasında 8025 km boyunda, doÄŸu batı doÄŸrultusunda ise; Somali’deki Ras Hafun Burnu (51° 25′ 27″ D Meridyeni) ile Senegal’deki YeÅŸil Burun (17° 31′ 17″ B Meridyeni) arasında 7416 km geniÅŸliÄŸindedir. Afrika kuzeyden Akdeniz ile sınırlanırken kuzeydoÄŸuda SüveyÅŸ kanalı ile Asya’dan ayrılır. Kıta doÄŸuda Kızıldeniz ve Hint Okyanusu ile komÅŸudur. Babülmendep BoÄŸazı Arap Yarımadasına 18 km yaklaşır. Kıtanın güneyi yine Hint Okyanusu, batısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Kıta kuzeybatıda Avrupa’dan 14 km geniÅŸliÄŸindeki Cebeli Tarık BoÄŸazı ile ayrılır.

Afrika kıyılarının açığındaki birkaç ada, geleneksel olarak kıtanın birer parçası sayılır. Bunların en önemlisi olan Madagaskar dün­yanın dördüncü büyük adaşıdır ve birkaç küçük adayla birlikte Madagaskar Cumhuriyeti’ni oluÅŸturur. Afrika kıyılarının açığındaki öbür adalardan Mauritius bağımsız bir devlettir. Zengibar Adası Tanzanya’nın, Bioko ise Ekvator Ginesi’nin yönetimindedir.

Ä°klim koÅŸulları Afrika’yı deÄŸiÅŸik bölgelere ayırır. Ekvatorun kuzeyinde ve güneyinde yaÄŸmur ormanları kuÅŸağı uzanır. YaÄŸmur ormanlarının sınırından baÅŸlayan savanlar (otlaklar) kuzeyde Sahra, güneybatıda Kalahari çöllerine açılır. Çöl iklimi daha kuzeye çıkıldığında yerini Akdeniz kıyılarının, daha güneye inildiÄŸinde de Güney Afrika’nın ılıman iklim koÅŸullarına bırakır. Bu iklim farklılıkları Afrika insanının yaÅŸamını ve tarihini de biçimlendirmiÅŸtir. YaÅŸam koÅŸullarının güç olduÄŸu orman ve çöllerde küçük topluluklar halinde yaÅŸayan insanlar, düzlük yerlerde ve savanlarda büyük devletler kurabilmiÅŸlerdir. Güneydeki ve kuzeydeki ılıman kıyılar ise yüzyıllar boyunca Asyalı ve Avrupalı göçmenleri kendine çekmiÅŸtir.

İklim ve Bitki Örtüsü

Sıcak kuÅŸak iklimieri (Ekvatoral ve savan) etkilidir. Kuzeyde Büyük Sahra, güneyde Kalahari çöl iklimlerinin görüldüğü yerlerdir. Akdeniz kıyısında ve Güney Afrika’nın Kap Bölgesinde Akdeniz iklimi etkili olmaktadır. Afrika iklimi bölgeden bölgeye deÄŸiÅŸiklik göstermektedir. En yüksek tepelerinde yarı Arktik iklimi görülür. Kıtanın kuzeyinin büyük bölümü çöl ve kuraktır, orta ve güney bölgeleriyse savanlar ve yaÄŸmur ormanları barındırır. GeçiÅŸ bölgelerinde bitki örtüsü sahel ve bozkır gibi deÄŸiÅŸik ÅŸekillerdedir. Afrika dünyanın en sıcak kıtasıdır, kurak alanlar ve çöller yüzeyinin %60’ını kaplar. Günümüze kadar ölçülmüş olan en yüksek sıcaklık 1922’de Libya’da ölçülmüştür (58°C).

Afrika’nın büyük bölümü tropikal ve astropikal iklim kuÅŸaklarında yer alır. Yalnız kıtanın kuzeyindeki Akdeniz kıyılarında, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin güney ve güneybatı kesimleri ile kıtanın doÄŸusundaki yüksek yerlerde ılıman iklim egemendir. Bu iklim kuÅŸaklarını belirleyen en önemli etken aldıkları yağış miktarıdır. Bütün yıl yağış alan ekvator yakınındaki düzlüklerde yılın 160 günü ÅŸiddetli yağış görülür. Batı kıyısı ormanları da bol yağış alır. Ekvator kuÅŸağının kuzeyi ve güneyi yılın beÅŸ-altı ayında kesinlikle yağışlıdır. Bu yağışları, ara sıra saÄŸanaklarla kesilen kurak bir mevsim izler. Güneye ve kuzeye gidildikçe azalan yağış Sahra ve Kalahari çöllerinde iyice azalır. Kıyının ılıman kuÅŸağı kış aylarında genellikle orta yağışlıdır. Afrika’nın büyük bölümünde sıcaklık fazla deÄŸiÅŸmez ve çöller ile ekvatordaki kimi bölgeler dışında, ender olarak 27°C’nin üstüne çıkar. Sahra’da ise günbatımından sonra sıcaklık donma noktasına düşebilir. Afrika’nın doÄŸusundaki ve güneyindeki daÄŸlık bölgeler batısındaki alçak bölgelerden daha serindir.

Afrika’nın büyük bölümü ya savanlar ya da çöllerle kaplıdır. Sık ormanlar kıtanın ancak onda birine yayılır. Sıcak ve nemli ekvator bölgelerinde sert odunlu, yüksek aÄŸaçlardan oluÅŸan tropikal yaÄŸmur ormanları yetiÅŸir. Tepede birleÅŸen aÄŸaç dalları, çok az güneÅŸ ışığı geçiren, çatı gibi bir kubbe oluÅŸturur. Işığın azlığı nedeniyle orman tabanındaki bitki örtüsü seyrektir. Afrika’nın tropik bölgelerinde, tarım alanları açmak için yüksek aÄŸaçlı ormanlar kesilince bunların yerini daha kısa boylu ve daha az yararlı aÄŸaçlar almış, bu yeni ormanların tabanında sık bir bitki örtüsü geliÅŸmiÅŸtir. Kıtanın bu bölgelerindeki aÄŸaçlar kışın yapraklarını dökmeyen türlerdendir. Orman kuÅŸağını çevreleyen daha kurak iklim bölgelerinde, otlakların ve yer yer ormanların bulunduÄŸu savanlardaki bitki örtüsünün boyu 3,5 metreye ulaşırken çöllere doÄŸru bitkilerin boyu kısalır ve bozkır otlarına dönüşür. Buralardaki açık alanlar tahıl üretimine ve hayvancılığa elveriÅŸlidir. Savanların kuzeyinde ve güneyinde iklim giderek kuraklaşır, otlakların yerini çöller alır. Zaman zaman yaÄŸan ÅŸiddetli yaÄŸmurların hemen buharlaÅŸtığı Sahra’yı insanlar binlerce yıldır vahadan vahaya ulaÅŸarak geçmektedir. Yeraltı su kaynaklarıyla beslenen bu vahalar hurma aÄŸaçlarının ve baÅŸka bitkilerin yetiÅŸtiÄŸi tek sulak alanlardır. Afrika’nın güney ve kuzeyindeki kıyı bölgelerinde Akdeniz tipi bitki örtüsü egemendir. DaÄŸlık bölgelerde iklim ve bitki örtüsü yüksekliÄŸe baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸir.

Akarsular ve Göller

Çok deÄŸiÅŸik yüzey biçimlerini barındıran Afrika’nın doÄŸusu ve güneyi yüksek, batısı daha alçaktır. DoÄŸudaki yüksek bölge, kuzeyde Etiyopya’nın 4500 metreyi geçen daÄŸlık alanlarından güneyde 3300 metreyi geçen Draken DaÄŸları’na (Drakensberg) kadar uzanır. Bu iki büyük daÄŸlık bölgenin arasında DoÄŸu Afrika Yaylası, Güney Afrika ve Zimbabve’ nin bozkırları gibi daha alçak yaylalar yer alır. DaÄŸlık alan Afrika’nın doÄŸusunda en büyük yükseltilere ulaşır. Bunlar, Orta Kenya’daki Kenya Dağı’nın karlarla kaplı, 5199 metre yükseklikteki doruÄŸu ile Tanzanya’daki, 5895 metre yükseklikteki Kilimanjaro Dağı’dır. Batıya doÄŸru arazi giderek alçalır ve daÄŸlık alanlar seyrekleÅŸir. Sahra’daki Ahaggar ve Tibesti daÄŸlarının en yüksek noktası 3415 metre, Fas’tan baÅŸlayarak Cezayir ve Tunus’a kadar uzanan Atlas DaÄŸları’nın en yüksek tepesi ise 4165 metredir. Batı Afrika’nın en yüksek bölümü, 4000 metreyi geçen Kamerun Dağı ile 1500 metreye ulaÅŸan Gine DaÄŸları’dır. Kıtanın en çarpıcı yüzey biçimleri, Rift Sistemi olarak bilinen, doÄŸudaki bir dizi çatlak ya da uçurumdur. Asya’nın batısından Afrika’nın doÄŸusuna kadar iki kıtada 6400 km boyunca uzanan bu çatlağın Afrika’daki görünümü derin ve uzun, dar vadilerdir. Kıtanın iç bölümünde bir dizi çöküntü ve çukur yer alır. Batıdaki Nijer ve Cad, doÄŸudaki Sudan, ortadaki Zaire, güneydeki Kalahari çukurları bunların baÅŸlıcalarıdır.

Nil, Nijer, Kongo, Zambezi önemli akarsulardır. Kıtanın doÄŸusunda kuzey-güney yönlü Gor çukurluÄŸunda tektonik göller fazladır. Önemlileri Viktorya, Tanganika, Nyasa ve Rudolf gölleridir. Nü, Kongo, Nijer, Zambezi gibi dünyanın en büyük akarsularından birkaçı Afrika’dadır. Dünyanın en uzun ırmağı olan Nü, ana kolu Beyaz Nü’in kaynağından baÅŸlayarak 6650 km boyunca uzanır. Irmağın akışını yer yer çaÄŸlayanlar böler. Bu çaÄŸlayanlardan biri, II. Assuan Barajı’nın oluÅŸturduÄŸu Nasır Gölü’yle kaplanmıştır. Kongo (Zaire) Irmağı Afrika’nın ikinci uzun ırmağıdır. Birçok kolla beslenerek, ekvator yakınındaki geniÅŸ alanlarda akar. ÇaÄŸlayanlarla kesintiye uÄŸradığından ancak yer yer ulaşıma elveriÅŸlidir. Nijer Irmağı Gine’den doÄŸar, geniÅŸ bir yay çizerek kuzeye ve doÄŸuya akar, sonra güneye dönerek Gine Körfezi’ne dökülür. Afrika’nın güneyinde, doÄŸuya doÄŸru akan Zambezi üzerinde, 108 metre yüksekliÄŸindeki Victoria ÇaÄŸlayanı ve Kariba Barajı vardır.

Afrika’da, çoÄŸu bütün çığın boyunca ulaşıma elveriÅŸli olmayan daha birçok büyük ırmak vardır. Kıtanın batısındaki Senegal, Gambia ve Volta, güneyindeki Oranj, Rovuma ve Limpopo ırmakları bunlardandır. Büyük Göller olarak bilinen göller zinciri Afrika’nın doÄŸusunda yer alır. Bu göllerin birçoÄŸu Rift Sistemi’nin kimi bölümlerini kaplar ve derinlikleri deniz düzeyinin çok altına iner. Afrika göllerinin en büyüğü, geniÅŸ bir çukurda yer alan ve Kuzey Amerika’daki Superior Gölü’nden sonra dünyanın ikinci büyük tatlı su gölü olan Victoria Gölü’dür. Gene bir çukur gölü olan kuzeybatıdaki Çad Gölü’nün derinliÄŸi ve alanı, mevsimlik yağışlara baÄŸlı olarak yıl boyunca deÄŸiÅŸir.

Eğitim ve Sağlık

Geleneksel Afrika toplumlarında çocuklar topluluk içinde eÄŸitilir, yaÅŸamlarını nasıl kazanacaklarını ve nasıl davranacaklarını ana babalarından, aile büyüklerinden öğrenirlerdi. 19. yüzyılda Afrika’ya gelen Hıristiyan misyonerler (din adamları) Avrupa’daki eÄŸitim sistemlerini burada uygulamaya baÅŸladılar. Ama Avrupalıların sömürge yönetimleri genellikle eÄŸitime çok az para ayırdığından milyonlarca Afrikalı okuma yazma eÄŸitimi alamadı.

Bugün Afrika’nın bağımsız hükümetleri, halklarını sanayileÅŸmiÅŸ bir dünyanın yaÅŸam biçimine hazırlamak gibi çok büyük bir eÄŸitim göreviyle karşı karşıyadır. Bütün Afrika ülkelerinde eÄŸitim sorumluluÄŸunu devlet üstlenmiÅŸtir. Bununla birlikte birçok hükümetin bütün halka eÄŸitim olanakları saÄŸlamak için yeterli parasal kaynağı olmadığından, günümüz Afrika’sında pek çok çocuk okula gidemez.

ÇaÄŸdaÅŸ bir devleti yönetmek için gerekli olan yönetici ve teknisyen kadrosunu yetiÅŸtir­mek amacıyla birçok ülkede üniversiteler kurulmuÅŸtur. Dünyanın en eski üniversitesi, 10. yüzyılda Kahire’de kurulmuÅŸ bir Ä°slam kurumu olan El-Azhar Ãœniversitesi’dir. Fas ve Tunus’ta da eski Müslüman üniversiteleri vardır. Sömürge döneminde Avrupa eÄŸitim modeline uygun birkaç üniversite kurulmuÅŸsa da, yükseköğretimde asıl geliÅŸme 20. yüzyıl ortalarında baÅŸlamıştır. Bugün büyük Afrika ülkelerinin hepsinde en az bir yükseköğretim kurumu vardır.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nde eÄŸitim, bu ülkedeki ırkları birbirinden ayrı tutma politikasına uygun olarak kesin bir ayrımcılığa dayanır. Afrikalılar, Avrupalılar ve Asyalılar ayrı ayrı okullara gider, ayrı konularda eÄŸitilirler. Afrikaner dilindeki Apartheid sözcüğüyle adlandırılan bu ırk ayrımcılığı politikası 20. yüzyılın son döneminde ülkede büyük huzursuzluklara ve ÅŸiddet olaylarına yol açmış, öbür ülkelerce eleÅŸtirilip kınanmıştır. Sömürge yönetimi altındayken çok az doktoru ve hastanesi olan Afrika’da bugün genel saÄŸlık düzeyini yükseltmek, sıtma, uyku hastalığı ve veremle savaÅŸmak için büyük çabalar harcanmaktadır.

Afrika Dilleri

Afrika’da 1000’e yakın dil konuÅŸulur. Bu sayı bütün dünyada konuÅŸulan toplam dil sayısının yaklaşık dörtte birine eÅŸittir. Afrika dilleri, ortak kökenli dilleri içeren dört dil ailesine ayrılır. Bunlar Afrika-Asya (Hami-Sami), Nijer-Kongo, Nil-Sahra ve Koisan dilleridir. Bu dil ailelerinin birbi­rinden çok deÄŸiÅŸik dilleri içermesi, bu dillerin büyük olasılıkla yüzyıllar önce, örneÄŸin Avrupa dillerinin oluÅŸmasından çok önce konuÅŸul­duÄŸunu gösterir. Günümüzdeki Afrika-Asya ve Nijer-Kongo dil ailelerinin ataları olan diller belki de 10000 yıl öncesine dayanmak­tadır. Sahra’nın kuzeyinde 80 milyon kiÅŸinin konuÅŸtuÄŸu Arapça (bak. Arapça) Afrika-Asya dil ailesinin bir üyesidir ve Afrika’nın en yaygın dilidir. Bir baÅŸka Afrika-Asya dili olan Berberi dilini ise Kuzey Afrika’nın orta ve batı bölümlerinde yedi milyon kiÅŸi konuÅŸur. Çölde yaÅŸayan Tuaregler bu sayının içindedir.

Sahra’nın güneyinde ilginç bir dil çeÅŸitliliÄŸi görülür. Nijer-Kongo dil ailesi, bilinen 800’ü aÅŸkın diliyle en geniÅŸ dil grubudur. Bu dillerin en tanınanları arasında Svahili ve Zulu gibi Bantu dilleri de bulunur. Svahili dilini Afrika’nın doÄŸusunda 20 milyon kiÅŸi, Zulu dilini ise Afrika’nın güneyinde dört milyon kiÅŸi konuÅŸmaktadır. Afrika-Asya dil ailesinden Çad grubu, Batı Afrika’da konuÅŸulan.150 dili içerir. Bunlardan Hausa’yı anadili olarak konuÅŸanlar 20-25 milyon kiÅŸi dolayındadır. Bu sayı Sahra’nın güneyinde herhangi bir baÅŸka dili konuÅŸanların sayısından fazladır. Bununla birlikte, nüfusu birkaç yüzü geçmeyen küçük köylerde konuÅŸulan Çad dilleri de vardır. Bazen birbirine komÅŸu köylerde yaÅŸayanlar bütünüyle farklı diller konuÅŸurlar. Bu büyük çeÅŸitlilik çoÄŸu kimsenin birden çok dil bildiÄŸi anlamına gelir. Bu insanlar anadillerine ek olarak en az bir dil daha bilirler. Birden çok dil konuÅŸma, kamu eÄŸitimi ve kitle iletiÅŸimi gibi ulusal görevlerin yerine getirilmesindeki güçlükleri artırdığından sorun yaratmaktadır. Sınırlan içinde 250’yi aÅŸkın dilin konuÅŸulduÄŸu Nijerya gibi bir ülkede, bütün bu dillerde kitap, gazete yayımlamanın, radyo-televizyon programları hazırlamanın ne denli güç olduÄŸu ortadadır.

Ticaret ve Yazışma Dilleri

Afrika’da konuÅŸulan 1000’e yakın dil arasında, bir milyondan daha çok kiÅŸinin konuÅŸtuÄŸu dillerin sayısı 30’u geçmez. Afrikalılar bu büyük çeÅŸitliliÄŸi gidermenin bir yolu olarak ortak ticaret ve yazışma dilleri (Lingua Franca) geliÅŸtirmiÅŸlerdir. ÖrneÄŸin Svahili dili Kenya ve Tanzanya’nın resmi dili olduÄŸu gibi, bütün DoÄŸu Afrika’da da ortak dil olarak kullanılır. Nijerya’nın kuzey ve Nijer’in güney bölgelerinde konuÅŸulan Ffausa dili, Batı Afrika’nın bu kesiminde ve baÅŸka bölgelerinde ortak dil olarak benimsenmiÅŸtir. Benzer biçimde, hem resmi ulusal dil, hem de ortak dil olarak kullanılan Amhara dili Etiyopya’da çok yaygındır. Lingala Orta Afrika’da yaygın olarak konuÅŸulur ve aynı bölgenin ortak dilidir. Ä°ngilizce, Fransızca ve Portekizce gibi Avrupa dilleri de sömürge döneminden bu yana Afrika ülkelerinde ortak dil olarak kullanılır. Böylece Afrikalı bir çocuk ilk ve ortaokulda anadiline ek olarak bir Afrika dili ile bir Avrupa dili öğrenmek zorunda kalabilir. Birçok bölgede, Avrupa ve Afrika dillerinin bölgesel karışımlarından oluÅŸan ve “karma dil” adı verilen diller geliÅŸtirilmiÅŸtir. Batı Afrika’da karma Ä°ngilizce, Eski Fransız Batı Afrikası bölgelerinde de temeli Fransızca olan bir karma dil konuÅŸulur. Güney Afrika’ da ise temeli Hollanda dili olan Afrikaner dili Ä°ngilizce’nin yanı sıra resmi dil olarak kullanılır.

Afrika Dillerinin Özellikleri

Afrika dillerinin, bazıları dünyanın öbür dillerinde ender görülen ya da hiç bulunmayan birkaç önemli özelliÄŸi vardır. Birçok Afrika dili “tonlu” (titremli) dildir. Bu dillerdeki sözcükler, konuÅŸma sırasında ses perdesinde ya­pılan deÄŸiÅŸikliklerle farklı anlamlar kazanır. Bunun için genellikle üç ayrı ses yüksekliÄŸi kullanılır. ÖrneÄŸin Nijerya’nın orta bölgesinde konuÅŸulan Ä°gala dilindeki awo sözcüğü, yüksek-yüksek, yüksek-alçak gibi deÄŸiÅŸik tonlamalarla söylenebilir. Bu tonlamaların her biri aynı sözcüğe “beçtavuÄŸu”, “delik” gibi deÄŸiÅŸik anlamlar yükler. Zaire’de konuÅŸulan ve bir Nijer-Kongo dili olan Kele’de ise alambaka boili deyimi tonlamaya baÄŸlı olarak “o (erkek) ırmak kıyısını gözledi” ya da “o (erkek) kaynanasını suda haÅŸladı” anlamlarına gelebilir.

Afrika dillerinin ilginç ve karmaşık özellikleri bu kadarla da bitmez. Zimbabve ile Mo­zambik’te konuÅŸulan Sona dilinde “onun” ya da “onların” demenin 256 deÄŸiÅŸik yolu olduÄŸu ileri sürülmüştür. Afrika’nın güneybatısında yaÅŸayan BuÅŸman (San) ve Hotanto (Koikoi) topluluklarını da kapsayan yaklaşık 100.000 kiÅŸinin konuÅŸtuÄŸu Koisan dilinde “ÅŸaklama” denen ünsüzler bulunur. Afrika dışında hiçbir dilde bulunmayan bu seslerin bir örneÄŸi, Türkçede beÄŸenmeme ya da kabul etmeme durumlarında kullanılan “cık” sesine benzer. Bir baÅŸka örneÄŸi de dudakları büzerek çıkarılan yumuÅŸak bir öpücük sesine benzetilebilir. Bazı Afrika dillerinin, örneÄŸin Kuzey Afrika’daki Arapça ve Berberi dili ile Etiyopya’daki Amhara dilinin eski bir geçmiÅŸe dayanan yazılı edebiyatları vardır. Hausa, Svahili ve Nil-Sahra dil ailesinden Kanuri gibi dillerde Arap yazısından kaynaklanan geleneksel yazı sistemleri benimsenmiÅŸtir. Bununla birlikte günümüzdeki Afrika yazı sistemlerinin pek çoÄŸu Latin kökenli alfabelere dayanır. Hausa, Svahili ve Zulu gibi dillerde basılan yayınların sayısı günden güne artmaktadır.

Afrika Dilleri ve Dil Aileleri

  • NÄ°JER-KONGO DÄ°LLERÄ°: Bantu: BaÄŸanda, Batsvana, KÄ°kuyu, Kongo, Rjuanda, Rundt, Sotho, Svahili, Sona, Zutu. Bantu dışı: Fulani, Ä°bo, Mandingo (MaiÄ°nke), Mende, Mosi, Tvi, Volof, Yoruba.
  • NÄ°L-SAHRA DÄ°LLERÄ°: Kanuri, Masai, Nuer, Nübye diti ve Öbürleri
  • AFRÄ°KA-ASYA (HAMÄ°-SAMÄ°) DÄ°LLERÄ°: Amhara dili, Arapça, Berberi dili. Gala, Hausa, Somali ve Öbürleri.
  • KOÄ°SAN DÄ°LLERÄ°: Hotanto (Koikoi), Ksam (Güney BuÅŸman yada San dili), Kung (Kuzey BuÅŸman ya da San dili) ve öbürleri
  • MALEZYA-POLÄ°NEZYA DÄ°LLERÄ°: MalgaÅŸ

Nüfus Özellikleri

Çöl ve sıcak kuşak iklimi nedeniyle yoğun nüfuslu değildir. Nüfus yüksek kesimlerde ve kıyılar ile Nil nehrinin aşağı çığırında kalabalıktır.

Ekonomik Faaliyetler

Pamuk (Mısır’da) kakao ve çeÅŸitli meyveler önem taşır. Avcılık temel geçim kaynaklarından birisidir. En önemli zenginlik kaynakları altın, krom, elmas, demir, bakır, kömür ve kuzey kesimlerinde petroldür.

Afrika Ãœlkeleri

Angola, Libya Arap Halk Sosyalist Cumhuriyeti, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti, Madagaskar Cumhuriyeti, Mısır, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Moritanya, Ekvator Ginesi, Nijerya, Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti – HabeÅŸistan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Fas, FildiÅŸi Sahili, Senegal, Güney Afrika Cumhuriyeti, Sudan, Tanzanya, Kamerun, Tunus, Kenya, Uganda, Kongo Cumhuriyeti.

[Kaynak: Temel Britannica ve wikipedia]