Etiket: radyasyon

Saçlarım Bugün Nasıl Görünüyor

Havalar ısındıkça uzun saçlar daha fazla sorun olmaya başladı. Terlersiniz, ensenize yapışır, toplamak istersiniz ama bir türlü şekil veremezsiniz ve en sonunda onları kestirmeye karar verirsiniz. Ama bu kararınız her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Zira yüz şeklinize göre bir kesim yaptırmadıysanız saçlarınızı kestirdiğinize bin pişman olabilirsiniz. Böyle bir durumla karşılaşmak için kuaförünüze gitmeden önce aşağıdaki yazıya göz atmanızda fayda var.

  

Kısa saçta model çokluğu fazladır biraz jöle ile ıslak görünüm gibi değişik görüntü elde edilebilir. Kısa saç enerji ve hareket katar, yüz şekillerine gelince de dış saça dışı, iç saça içyüz gibi bakılıp, yüz çerçevemize düşen saç tutamları veya yüz çerçevemizdeki açtığımızı düşünürsek saçlar kaşımızı, gözümüzü, burnumuzu ve ağzımızı etkiler. Dış bölgelerde yaptığımız hareketler ise dış yüzümüzü etkileyeceği için kısa saçlarda 1 mm’lik saç bile olsa yapacağımız saç modeli, yüz şeklini tamamen etkiler. Toplu bir yüz ise bunun yüze doğru gelen saç tutamları, küçücük dahi olsa yüzü daha ince gösterecektir. Tepede yapılan bir hareket yüzü daha uzun veya saç basıldığında daha yuvarlak göstermektedir…

Uzmanlar oval yüzü ideal yüz olarak adlandırır. Bu yüz şekilleri anlatımı en kolay olanıdır ve daha basık ve uzun yüz şekillerine göre her saç şeklini yapabilirsiniz. Fakat kısa saçlar içinde idealdir ve yüzü daha güzel gösterir. Kare yüzlerde ise yuvarlak yüzler ile aynı saç modelleri tanımlanır yüze ve çeneye gelen saç modelleri yüzü biraz daha ovale doğru götürür. Çeneye göre baktığımızda ise çenenin yana doğru çıkanına koyu renk saç düşünerek bunları gizleyebiliriz. Çenenin öne doğru çıkıklığını kapatmak içinde başın arka kısmında bir hacim yaratmak gerekir. Çenede aşağıya doğru bir sivrilik var ise de başın tepe noktasına hacim yaratmak gerekir. Bunları uygularsak çeneyi daha küçük gösterme şansımız olur.

  • Saçların hacimsiz olmasının iki nedeni olabilir. Birincisi saç tellerinin ince olması, diğeri ise normal kalınlıkta fakat çok düz olmasıdır. Saç telleriniz inceyse onlara hacim kazandırmak için ince saçlar için özel olarak üretilmiş ürünler tercih ediniz. Saçınız çok düzse onu ağırlaştıracak ürünlerden uzak durmalısınız.
  • Saçınızı havluyla hafif friksiyonlar yaparak kurulayın. Daha sonra saç dibinize masaj yapın. Bu yöntemle saç dipleriniz uyarılır ve kan dolaşımı düzenlenir; böylece saçınız tel tel ayrılacak ve kabaracaktır. Kurutma makinesi kullanıyorsanız, parmaklarınızla saç köklerinizi ayırarak kurutun.
  • Saçınızı fırçalarken öne doğru eğilerek içten fırçalayın. Sonra arkaya atarak dıştan da fırçalayın. Bu işlem saçı iyice düzeltecek ve daha “havalı” durmasını sağlayacaktır.
  • Saçlarınızın canlılığını kaybetmesinde vitamin ve mineral eksikliği, yanlış ürün kullanmak, hormonal değişiklikler, mevsimsel değişiklikler, çevresel faktörler vb. gibi çeşitli nedenler rol oynar.
  • Saç, gün boyu dış etkenlerden dolayı tozlanıp kirlenir. Bir de bunlara uzun süreli güneşlenme, sıcak kurutma, perma ve boya gibi etkenler eklenince saçın yapısında değişiklikler oluşmaya başlar. Korunmasız kalan saç parlaklığını kaybeder ve donuklaşır.
  • Saç derisinin yetersiz yağ salgılaması gibi iç etkenler, uzun süreli güneşlenme gibi dış etkenler saçlarda kuruluğa yol açar. Perma ve boya gibi kimyasal işlemler de saçta cansızlık ve kuruluğa yol açar.
  • Dengeli beslenmek, doğru tarama ve saçınıza uygun bakımı sağlamak saçlara ihtiyaç duyulan canlılığı ve parlaklığı sağlayacaktır.
  • Saçınıza eski parlaklığını kazandırmak, ışığı daha iyi yansıtmasını sağlamak için özel bir program uygulamanız gerekir. Saçınızı saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın.

Yüz Şeklinize Göre Saç Modeli

Yuvarlak Yüz

Dengeli yumuşak bir yüz yapısıdır. Suratta değişiklik yapmaz. Ama yüzünüzün yuvarlaklığından şikâyetçi iseniz ve bunu biraz olsun inceltmek istiyorsanız saçınızın volümünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Böylece saçınız ön planda olup, yüzünüzün yuvarlaklığı biraz olsun azalacaktır. Yüzünüzün hatlarına göre öne doğru kesilmiş tutamlarda yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.

Kare Yüz

Kare yüz yapısı da yuvarlak yüz gibi dengelidir. Sertlik ön plandadır. Kare bir yüze saç kesimi yaparken eğer yüz şeklinizi değiştirmek istemiyorsanız size en uygun olanı yine kare bir kesimdir. Fakat yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak, dengelemek istiyorsanız saçınıza yuvarlak modeller kestirmelisiniz. Bunu yaparken saçınıza yuvarlak bir kesimli kahkül ve şakaklarınıza inen saç tutamları yaptırabilirsiniz.

Dikdörtgen Yüz

Suratta değişiklik yapan ama fazla değiştirmeyen bir yüz şeklidir. Eğer yüzünüzü biraz kısalmak amacı ile kesim düşünüyorsanız çene kemiğini geçmeyecek şekilde kesim yaptırabilirsiniz. Şakak kemiğini örtecek şekilde kesilen kesimler ile dengeli, uyumlu saç modellerine sahip olabilirsiniz.

Enine Dikdörtgen Yüz

Bu yüz şeklinde yüzünüzü biraz uzatmak ve şakak kemiklerinizin ön plana çıkmasını istemiyorsanız uzun saç modelleri ya da saçınızda yukarılara verilecek volümlerle saçınızın biçimini dikdörtgen şeklinde kesimler vasıtası ile yüzünüzü inceltebilir ve yüz yapınızda biraz olsun değişiklikler yapabilirsiniz.

Ters Üçgen Yüz

Surat yapısını tamamen değiştirebilen yüz şeklidir. Bu tip yüz şekillerinde daha modern kesimler yapmak mümkündür. Makyaj için ise en elverişli yüz biçimidir. Kişileri çok enerji dolu gösteren bu yüz şekline eğer yüz biçimini değiştirmeden daha bir güçlülük katmak istiyorsanız, saçınızın yanlarını ve enselerini kısa kestirerek, saç tepesine volüm vererek kesilen saç modellerini tercih etmelisiniz. Ama kendinize biraz dengeli, uyumlu ve yumuşak bir yüz ifadesi vermek istiyorsanız tam tersi enselerde daha çok volümü olan ve saçın tepesine doğru volümü azaltılmış saç modellerini tercih etmelisiniz.

Üçgen Yüz

Saç şeklinde daha negatif olan bir yüz biçimidir. Kişileri enerjisi zayıflamış ve yorgun gösterir. Bu tip yüz şekillerinde negatif olan yüz biçimini saçınıza verilecek pozitif enerji ile dengelemelisiniz. Bunu enselerde saçı azaltarak şakak kemiğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü arttırarak yaptırabilirsiniz. Küçük kare kesimler yaptırabilirsiniz.

Baklava Yüz

En meşhur yüz biçimdir. Bu yüz biçiminde saçınıza uzun, kısa, düz, dalgalı, kahküllü modelleri uygulayabilirsiniz.

Saç Tipinize Göre Renkler

Bohem

Çingenelerden, hippilerden ve ikinci el giysilerden alınan ilhamla yaratılan bir tarz. Bu tarzı vurgulu kaküller simgeliyor. Gözleri kapatacak uzunluktaki kaküller ve devamında tel tel ayrılmış uzun saçlar yüze başka bir anlam katıyor. En belirgin özelliği saç boyundaki farklılıklar ve kırık çizgiler. Bu saçlar ister düz ister hareketli çok farklı şekillendiriliyor. Tercih edilen renkler ise kızıl ve turuncu gibi sıcak renkler.

Feminen

1950′li yılların etkileri ve Fransız kadınının dişiliğiyle gelen şıklığın karışımı bir tarz. Bu modellerde modacı Prada’dan etkilenildi. Farklı uzunluktaki kaküllerle yaratılan asimetri hissi, keskin köşeli kesimler, gözleri tamamen örten uzunluklar, yandan ayırımlar, inceltilmiş düz saçlarla yaratılan dengesiz bir kadınsılık… Kutup güneşi röfleler ve vanilya tonları bu trend için mükemmel seçimdir.

Androjen

Temel özelliği uyandırdığı asimetrik ve karmaşık hisler. Erkeksi kesimlere sahip saçlar, kadınlarda güçlü bir görünüm sağlıyor. Önden başlayan yay şeklindeki kesimler, bir tarafı çok kısa bir tarafı uzun saçlar bu tarza uygun. İster düz taranmış ve parlak, ister karışık ve mat çok farklı şekillendirmek mümkündür.

Gotik

Milano defilelerindeki karanlık temadan esinlenerek hazırlandı. Gözün önüne peçe gibi düşen uzun tutamların sakladığı kare kesimli kaküller ön planda. İster yandan ayrılsın ister öne düşürülsün gotik trendin gizemli ve asimetrik havası var. Vişne, mürdüm, böğürtlen, koyu kahve ve siyah bu tarza en uygun renkler.

Retro

Erkekler için tasarlanan retro 1950′lerin rock and roll stilini geri getiriyor. Bu tarzda James Dean gibi tepedeki saçlar geriye doğru taranabiliyor ya da düz taranarak daha masum bir ifade taşınıyor.

Saça Keratinli Kaynak

Keratin insan bünyesinde bulunan protein ve aminoasitten oluşmaktadır. Bu sebepten keratin saçla hem estetik hem de hijyenik bakımdan mükemmel bir uyum sağlamaktadır. Avrupa, Amerika önceliğinde tüm dünyada saç uzatma ve saç yoğunlaştırma teknolojisidir. Keratinin en önemli özelliği sıcağa dayanıklı olmasıdır. Çok rahat bir şekilde fön çekilebilir erime ve yapışma yapmamaktadır. Özel solüsyonu sayesinde saçları yıpratmadan kolayca ayrılabilmektedir.

Postiş: At kuyruğu şeklinde saçın arkasından tepeye yakın noktadan lastikle veya toka ile ilave yapılmaktadır. Çok güzel topuz modelleri, abiye modelleri çıkarılabilir. Gelin saçları için ideal türdür.

Halkalı Kaynak: Hafif metal halkaların yardımı ile yapılan saç uzatma ve yoğunlaştırma teknolojisidir. Sıkıştırma taktiği ile mekanik bir birleşme sağlamaktadır. Uygulama diğer uygulamalara göre daha basittir fakat dikkat istemektedir. Halkaları fazla sıkmamak gerekir. Düşme, kayma olmayacak şekilde sıkılması yeterlidir. Sökmek çok kolaydır. Sıkılan pensler ters çevirerek sökülebilir. Uygulama 2-3 aylık zamanlarda bir kaç kez tekrarlanabilir.

Çıtçıt: Saç uzatma ve yoğunlaştırma olarak Türkiye’nin ilk tanıştığı sistemdir. İstenildiği zaman takılıp istenildiği zaman sökülebilmektedir. Çıtçıt genelde 8 parça olarak kullanılmaktadır. Parça çokluğuna göre saç istenirse dağıtılabilir, istenirse topuz yapılabilmektedir. Genellikle özel günlerde, düğünlerde ve davetlerde tercih edilmektedir.

Peruk: ilk keşfedilen yöntem özelliğinin yanı sıra çok kolay bir şekilde takılabilir çıkartılabilir. Kimsenin anlamayacağı kadar doğal, kendi saçınız kadar hafif, sağlıklı hava alan terletmeyen bir sistemdir.

  • Saçlarınıza bakmak, onları yıkamak zincirleme reaksiyona benzer; şampuan, nemlendirici, fön, parlaklık veren serum derken bunlara yaklaşık olarak 45-60 dakika sabahları zaman ayırmamız gerekmektedir. Saçlarınız yıkandıktan bir gün sonra güzel görünebilmektedir. işte bunlardan ipuçları size…
  • Saçınızı daha dün sabah yıkamışsınız, lakin sigara dumanı ve yemek kokuları üzerine yapıştı. Merak etmeyin, sizi şampuanlama derdinden kurtaracak çok özel ürünler var. Saçınızın sadece görünen kısımlarını ve kaküllerinizi yıkayıp kurutursanız, saçınızın tümü kısa yoldan temiz görünebilmektedir.
  • Haftada 2 kere kuaförde fön çektirmek; çalışan kadın için idealdir. Saçlarınızın kirlenme süresince, en az iki gün boyunca “Saçım bugün nasıl görünüyor?” stresi yaşamadan işinize gidebilirsiniz.
  • Eğer saçlarınız elektriklendiyse ve artık dalgalar görünmeme durumuna gelmiş ise, saçlarınızın gözüken bölümlerini bir sprey ile su sıkmalısınız, daha sonra da kıvırıp tokayla tutturun. Evden çıkmak üzereyken açtığınızda, buklelerinizin daha düzgün olduğunu göreceksiniz.
  • Saçlarınız tamamen kontrolden çıktı, ama sıcak maşayla, fön çekmekle uğraşacak vaktiniz yok! Nemlendirici özelliğe sahip durulanmayan bir ürün sürdükten sonra sıkı bir topuz yapın. Tam evden çıkarken açın ve elinizle düzeltin.
  • Saçınızı ayırdığınız yönü değiştirmeniz, saçınızın daha hacimli ve dolgun görünmesini sağlar.

Saçınız bir türlü istediğiniz şekli almıyor ise garip gelebilir fakat sebebi kullandığınız fırça olabilir. Belli fırça tipleri, belli stilleri yaratmanız için size yardımcı olur. Kısacası, saçınızı yapmayı tamamladıktan sonra yüzünüzde oluşan onaylayıcı gülümseyiş, ya da hayal kırıklığıyla birleşen kızgınlığınız seçtiğiniz fırçayla doğrudan ilintilidir. Öncelikle doğal kıldan yapılmış saç fırçalarını tercih etmenizde fayda var, çünkü bunlar saça daha az zarar verir. Bu konuyu çözümledikten sonra, geriye hangi fırçanın hangi stil için uygun olduğunu öğrenmek kalıyor. Saç fırçalarını genel olarak 5 grupta toparlayabiliriz:

Hangi Fırçayı Kullanmalı

Yuvarlak Fırça

İri dalgalar yaratmak için bu fırça tipini kullanmalısınız. Ancak çok kıvırcık, ya da kısa saçları düzleştirmede de gene bu fırçadan yararlanabilirsiniz. Eğer saçınız ince ve kırılmaya mehilliyse, o zaman küçük bir yuvarlak fırçayı tercih edin. Metalden ziyade, ahşap çerçeveli bir fırça satın alın. Çünkü metal saçın yanmasına sebep olur.

Düz Geniş Fırçalar

Saçınızı kısa yolda kurutmak ve düz bir görüntü yaratmak için bu fırça idealdir. Fırçanız düz ve geniş zemini, özellikle uzun saç üzerinde iyi sonuç alınmasını sağlar. Üstelik bir seferinde daha fazla saç miktarı tutulabildiğinden, işinizi de kolaylaştırır.

Seyrek Dişli Fırçalar

Tüm model ve uzunluklarda hacim sağlar. Fırçadaki seyrek dişler, hava dolaşımına olanak tanır. Bu da, diğer fırçalara oranla saçınızın kurumasını hızlandırır. Özellikle çok kıvırcık saçlarda idealdir.

Dar Dikdörtgen Fırça

Uzun ve ince saçlara uygundur. Saça bir model vermeksizin taramak ve elektriklenmeyi önlemek için uygun bir fırçadır. Aynı zamanda, dolaşmış saçları açarak, kafa derisine hafifçe masaj yapar. Elektriklenmeyi önlediği için ince ve hassas saçlara uygundur. Ayrıca kafa deriniz hassassa, diğer fırçalar gibi saçı çekmeyeceğinden bu fırçayı kullanmak daha uygun olacaktır.

Oval Fırça

Bu fırça, saçınızı çok çekmeden içine kadar girebildiği için sert ve gür saçlar için idealdir. Kaynak yapılmış, ya da kıvırcık modeller için de iyi bir seçimdir. Dolanmış saçı açıp, yumuşak bir görüntü yaratmakta birebirdir Ne istediğini bilir. Amacını belirler, hedefe kilitlenir ve başarıya ulaşır. İş yaşamında kolayca kariyer sahibi olur. Para meselelerini sorun etmez. Akrep kadınının çekiciliği kişisel ve saklıdır. Gizem ve tutku en önemli özellikleri arasındadır. Altın sarısı ya da kuzguni siyah fark etmez, önemli olan etrafını aydınlatmasıdır

Saç Dökülmesi

Saç dökülmesi yaygın ve sık görülen bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Bu sorunu hayatının her hangi bir döneminde her insan yaşayabilir. Araştırmalar sonucunda saç dökülmesinin kadınlarda da görüldüğünü ortaya koymuştur. 20 yaşın üzerindeki her kadının, hayatının herhangi bir döneminde saç dökülmesi nedeniyle tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.

Saçın esas maddesi keratindir. Saçlarınızı beslemek, sağlıklı ve parlak saçlara sahip olmak istiyorsanız şu kuralı unutmamalısınız. Saç sadece kökünden beslenmektedir… Saçlarınızı daha iyi beslemek için doğru ve dengeli bir beslenme planı yapmalısınız Dışarıdan yapacağınız çabalardan sonuç alamazsınız. Saç bakımı ürünleri saçın yıpranmış görüntüsünde kısa süreli değişmeler dışında pek yarar sağlamazlar. Bu kullandığınız ürünler saçınızı daha bakımlı göstermektedir. Dış etkilerin oluşturduğu yıpranmanın sonuçlarını bir süre gizlersiniz. Saç bakım ürünleri ile saçınıza sadece bir dış bakım sağlarsınız fakat gerekli olan besin maddeleri saçınıza sadece kan yolu ile ulaşabilir. Saçınız için gerekli besin maddelerini ağız yolu ile doğal besinler ile alabilirsiniz. Saç dökülmelerinin hormonsal metabolik, mikrobik pek çok sebepleri bulunmaktadır. Demir, çinko veya başka bir besin unsurunun yetersiz alımı sorun yaratmış olabilir bunu iyi teşhis etmelisiniz. Yanlış planlanmış dengesiz ve çok düşük kalorili diyetlerin de saçınızı dökebileceğini unutmayın. Sorunu, saçlarınızın ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve proteinlerin ona yalnızca kan dolaşımı ile ulaşabileceğini unutmadan çözmeyi deneyin. Saç dökülmeniz beslenmenize ilişkin sorunlardan kaynaklanıyorsa, kalsiyum, çinko, selenyum gibi minerallerin, p-aminobenzoik asit, keratin, sistin ve tiamin gibi besin maddelerine katkıda bulunan bazı hazır ürünlerin veya besinlerin ağız yoluyla alımı halinde yardımcı olabileceklerinden şüphe etmemelisiniz.

Son yıllarda tıbbi küf olarak tanımlanan özel bir küfün özellikle kadınlarda sık görülen hormonsal olmayan saç dökülmelerinde son derece etkin bir tedavi aracı olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var. Bu küf, ilk kez 1970’li yıllarda Almanya’da kullanıma verildi. Tıbbi küfün tiamin, keratin ve sistin ile birlikte kullanımının daha etkili olduğunu ise 1990 sonrasında yapılan yeni ve güvenilir çalışmalar gösterdi. Saç dökülmesini durdurmak, saç hasarını önlemek istiyorsanız çözümün dıştan değil içten geldiğini unutmayın. Önce doğru ve dengeli bir beslenme planı yapın, stresten, üzüntüden, uykusuzluktan uzak bir yaşam planı yapın. Gerektiğinde bir uzman danışmanlığı alarak yukarıda belirtilen besin unsurlarını bir arada içeren yeni ve etkili ürünlerden yararlanın.

Saç kaybını artıran etkenler: Stres, bitkinlik, ateş, çeşitli enfeksiyonlar, hormonsal ve metabolik hastalıklar, kansızlık, mevsimler dökülmeler, hamilelik ve emzirme dönemleri, beslenme bozuklukları, bilinçsiz diyet, alkol, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, zehirlenmeler, radyasyondur.

Saç sayısı: Her insanda 100. 000-150. 000
Saç yoğunluğu: 200/cm²Çapı: 0. 1 mm
Her bir saç telinin aylık uzama miktarı: 1 cm
Bir günde toplam saç uzaması: 20-30 m
Günde kaybedilen toplam saç sayısı: 50-100

İyi Fotoğraf Çekmenin Kuralları

Fotoğraf sözcüğü, eski yunanca, fos, fotos, “Işık (Gök cisimlerinin)”, “Aydınlık”, grafein, “Çizmek”, “Kazımak”, Resim yapmak”, “Yazmak” sözcükleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Fotoğraf cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler yaratan dalga boylarıyla yaratılan fotoğraflardır.

Fotoğrafta en önemli unsur ışıktır ve renklendirmektir. Işık üzerine vurduğu nesneleri görülebilir kıldığı gibi, fotoğraf oluşumuna da olanak sağlar. İşte bu yüzden fotoğrafı çekecek makinedeki objektif de önem arzetmektedir. Objektifin diyafram değeri ne kadar küçükse içeriye giren ışık miktarıda o kadar çok olacağından, fotoğraf çekiminde daha yüksek enstantaneler kullanılabilinecektir. Diyafram’ın 1 olması objektife gelen ışığın tamamının sensöre düşmesidir. Kaliteli ve pahalı lenslerin diyafram değerleri genel olarak 2,8 ve daha düşüktür. Çoğu fotoğraf, ışığı fotoğraf filmine, CCD’ye ya da CMOS görüntü algılayıcısına odaklayan fotoğraf makinesiyle çekilir. Nesneler ışığa duyarlı kağıdın üzerine yerleştirilip, ışığa maruz bırakılarak (fotogram) ya da bir tarayıcının üzerine konularak da fotoğraf elde edilebilir. İyi fotoğraf’ın ne olduğu her zaman tartışma konusu olmuştur. Dijital fotoğraf bilgisayar ortamında saklanan çeşitli dosya formatlarından oluşur. Bu formatlardan en popüler olanı sıkıştırılmış JPEG’dir. Diğer formatlar ise TIFF ve RAW formatlarıdır.

Fotograf

Tarihçesi

Görüntüyü görünür kılma kimyasal bazı işlemler gerektirir. “Gümüş ışıkla etkileştiğinde kararır” bilgisinden doğan sonuçları karanlık kutu (Camera Obscura) ile aynı anda, ilk kez deneyen Thomas Wedgwood’un kuramsal çıkarımları doğrudur. Ancak denemelerindeki ışıklama süresinin çok uzun olması, oluşan görüntüdeki kararmayı durduramaması, üstelik oldukça genç sayılacak yaştaki ölümü 1840′da, Sir John Herscel’in Yunanca’da türeterek “ışıkla yazmak” anlamında adlandırdığı “fotoğraf”ın mucidi olmasını engeller. Fransa’dan Joseph Nicephore Niepce, Louis Jacques Mande Daguerre, Hippolyte Bayard, ve İngiltere’den William Henry Fox Talbot bu başarıya ulaşırlar. 1813′de Joseph Nicepore Niepce ışığa duyarlı bir levha üzerinde, kalıcı görüntüler elde etmeyi başarır. Niepce’in görüntüsü sekiz saat boyunca ışıklanır. 1829′da benzer çalışmalar yapan Louis-Jacques-Mande Daguerre’la ortaklık kurar. Niepce, çalışmaları bir yönteme dönüşemeden vefat eder.1835 yılına gelindiğinde, birgün Daguerre ışıklanmış bir levhayı içinde kimyasalların bulunduğu bir kaba yanlışlıkla koyar. Birkaç gün sonra levhayı farkettiğinde, elde ettiği sonuçtan kendi adını vereceği yöntemi bulur. “Daguerrotype” adını verdiği bu buluş, 1838′de Fransız Bilimler Akademisi’nce resmileştirilir.

Fotograf

Bu gelişme, halk arasında ilgi uyanmasına ve fotoğrafın yaygınlaşmasına yarar. Ayna görüntüsünün tersinin elde edildiği bu yöntemde; bir gümüş levha, iyot buharına tutulur, yüzeyinde gümüş iyodürden oluşan bir tabaka elde edilir, bu yüzey, karanlık kutu yeterince ışıklandıktan sonra civa buharıyla yıkanır. Benzer çalışmaları İngiltere’de sürdüren William Henry Fox Talbot 1839′da karanlık kutu ile edinilen ilk kalıcı görüntüyü kendisinin bulduğunu ileri sürse de ilgi ve kabul görmedi. Çalışmalarını sonraki yıllarda da sürdüren Talbot negatif/pozitif işlemlerini içeren “Calotype” adını verdiği yönteminde; gümüş tuzlarına batırılmış bir kâğıt kullanarak elde edilen negatif görüntülerden, yine aynı teknikle hazırlanmış kâğıtlara istenilen sayıda pozitif fotoğraf basmayı başarır.

Fotograf

İyi fotoğraf çekmenin bazı kuralları vardır. Fotoğraf çekiminden iyi sonuç almak için 50 altın kural:

  • Bakış noktanızı iyi seçin. Bunun için fotoğrafını çekeceğiniz konuyu nasıl göstermek istediğinizi düşünün. Sabit bir konunuz varsa (bina, çeşme vs) etrafında biraz dolaştıktan sonra en iyi açısını bulmaya çalışın. Perspektif hatalarını hesaba katmayı unutmayın. Farklı bakış açıları geliştirmeye çalışın. Ortalama uzunluktaki bir insanın göz hizası yerine, çok daha yukarıdan ya da aşağıdan da çekimler yapmayı deneyebilirsiniz.
  • Herhangi bir konunun fotoğrafını çekerken, kompozisyonu yatay ya da dikey oluşturmanız konusunda önceki bilgi ve deneyimleriniz size yol gösterecektir. Bazı konular yatay çekildiğinde bazıları ise dikey çekildiğinde doğru ve güzel fotoğraf verirler. Bunun için ilk başta konunuzu kadrajladığınızda, büyük boşluklar kalıp kalmadığına ve konunuzun kesilen yerlerine bakabilirsiniz.
  • Çekilecek konuya göre doğru objektif seçimi çok önemlidir. Bazı konular yakından, bazıları ise uzaktan fotoğraflanmalıdır. Bir futbol karşılaşmasında ya da vahşi hayvan fotoğrafları çekerken mutlaka belli bir uzaklıktan fotoğraf çekmemiz gerekir. Bunun için tele objektiflere ihtiyacımız olur. Doğru objektif seçimi için, objektif çeşitlerini ve nerelerde işimize yarayıp yaramayacaklarını iyi analiz etmeliyiz.
  • Özellikle insan fotoğrafları ve portre çekiyorsanız, arka planlarının sade olmasına dikkat edin. Karışık bir arka plan, konumuzla karışacak ve belirginlikten uzak, seçici olmayan sıradan bir fotoğraf karesi olacaktır.
  • Yakından tanıdığınız ya da ilk defa karşılaştığınız birinin fotoğrafını çekerken konunuzu rahatlatmaya çalışın. Kendinizden emin olun ve karşınızdaki kişiyle bir şekilde iletişim kurmaya çalışın. Fotoğraf çekerken kurulan iletişim sadece konuşarak değil, göz temasıyla ya da beden diliyle de yapılabilir.
  • Yakından çektiğiniz portre fotoğraflarda göze netlik yapın. Gözlerin net çıkması diğer alanlardan çok daha önemlidir.
  • Fotoğraf konunuza göre deklanşöre basma anınız değişebilir. Bir manzara ya da hatıra fotoğrafında başka, hız ve hareket olan fotoğraf konularında ise çok daha dikkatli deklanşöre basmak gerekir. Kısaca “kritik an” dediğimiz konu, zamanlama ile ilgilidir. Konunuzu veya olayı iyi takip ederek en can alıcı noktasında deklanşöre basılmalıdır.
  • Bir daha tekrarlanamayacak önemli bir konu çekiliyorsa mutlaka deneme çekimi yapın ve normal zamanlardan daha fazla sayıda fotoğraf çekin.
  • Güneşin tam tepede olduğu saatlerde (daha çok 12.00 ile 14.00 arası) mümkünse fotoğraf çekmemeye çalışın. Özellikle insan fotoğrafları üzerinde hoş olmayan sert gölgeler belirginleşebilir.
  • 10* Fotoğraf çekmek için geniş vaktiniz varsa, yanınızda bir tripod taşıyarak fotoğraflarınızı tripod ile çekin. Böylece kadrajlarınızı daha kontrollü yapma ve yüksek diyafram değerleri kullanma imkanınız olur.
  • Seyahatlerinizde çantanızda mutlaka mini bir tripod bulundurun. Nerede gerekeceği hiç belli olmaz!
  • Tripodunuz olmadan elde fotoğraf çekerken, enstantane değerlerinizi mutlaka kontrol edin. Enstantane değeriniz en azından kullandığınız objektifin odak uzunluğuna yakın olmalıdır. Örneğin, 50mm için 1/60sn, 200mm için 1/250sn, 300mm için 1/500sn gibi.
  • Özellikle portre çekimlerinde ışık konunuzun arkasından geliyorsa konunuz ters ışıkta kalacak ve yüzü nerededeyse tamamen karanlık çıkacaktır. Eğer portrenizin yüzünü karanlık değil de daha aydınlık şekilde göstermek isterseniz en basit yöntem olarak dolgu flaşı kullanabilirsiniz. Böylece portrenizin yüzü de arka plan ile dengeli şekilde aydınlanacaktır.
  • Fotoğraf çekimlerinizde bir tripod kullansanız bile deklanşöre basma anınızda bir titreşim meydana gelebilir. Bunu önlemek için kablo deklanşör, uzaktan kumanda ya da hemen hemen tüm fotoğraf makinelerinde olan “self timer” modunu kullanabilirsiniz.
  • Çok büyük ya da çok küçük şeylerin fotoğrafını çekerken karemizin içerisine, konunun boyutunu gösterebileceğimiz ve herkes tarafından bilinen referans alınabilecek bir nesne koymakta fayda var. Örneğin, çok küçük bir obje çekerken, kibrit çöpü ya da bir bozuk para kullanmak gibi…
  • Ufuk çizgisi, fotoğraf karesinin alt kenarına paralel olmalıdır. Aksi takdirde hoş olmayan yamuk bir fotoğraf karemiz olur.
  • Özellikle ters ışıkta ve güneş ışığının çok parlak olduğu yerlerde fotoğraf çekerken mutlaka objektifinizin parasoleyini (güneşliğini) kullanın.
  • Panoramik çekim yapacağınız zaman makinenizi (daha çok kullanılan) yatay yerine tripodunuza dikey olarak bağlayın. Böylece çekmek istediğiniz alanda daha fazla fotoğraf çekebilecek ve perspektif bozulmalarını da en aza indirmiş olacaksınız.
  • Hızlı konuların (spor karşılaşmaları, araba yarışları…) fotoğrafını çekerken makinenizin obtüratör hızını kontrol edin. Enstantaneniz en azından 1/500sn olsun!
  • Önemli ve hızlı fotoğraf karelerini kaçırmamak için makinenizin (drive) modunu önceden seri çekime getirin. Netliği konunun gerçekleşebileceği yere önceden yaparak da zaman kazanabilirsiniz. Böylece objektifiniz netlik yapmak için ekstra zaman harcamayacaktır.
  • Fotoğraflarınıza hız efekti katmak için, nispeten düşük obtüratör hızlarında (1/30, 1/15…) makineniz ile konuyu takip edip uygun yere geldiğini düşündüğünüzde deklanşöre basın ve takip etmeyi biraz daha sürdürün. Böylece pan tekniğini kullanmış olursunuz. Bu teknikle konunuzun bazı yerleri ve arka alanı netsiz çıkacak ve konunuz hareketli gözükecektir.
  • Özel mekânlarda çekim ve tripod kullanmak için mutlaka izin alın. Başınızın derde girebileceği yerlerden uzak durun.
  • En zor fotoğraflanabilecek konulardan biri bebek ve küçük çocuklardır. Çok hızlı ve sürekli hareket ettikleri için fotoğraf karelerine ya çok flu ya da istenmeyen bir anda çekilmiş halleri yansır. Yeni doğmuş bir bebek fotoğrafı çekecekseniz kesinlikle flaş kullanmayın ve flaşınızın kapalı olduğunu bir kez daha kontrol edin. Çocuk fotoğrafları çekerken de onları oyalayacak bir şeyler bulun. Oyuncaklar bu işe yarar! Arada bir de size bakması için ona seslenin. Unutmayın, küçük bir çocuğun dikkatini sürekli olarak aynı noktada tutamazsınız.
  • Çekeceğiniz objeyi fotoğraf karenizin tam ortasına getirmeyin. Bilinenin aksine konuyu ortalamak yerine karenin alttan, üstten, sağdan veya soldan 1/3′üne yerleştirmek çok daha iyi bir sonuç verir.

Fotograf

  • Ormanlık veya ağaçların çok olduğu alanlarda fotoğraf çekiyorsanız çıkan sonuç genellikle gözümüzün gördüğü kadar güzel olmayabilir. Ağaçların arasından süzülen parçalı ışık fotoğraf karenizde delik deşik (açık-koyu bölgeler) bir görüntü oluşturabilir. Çektiğiniz fotoğrafları mutlaka kontrol edin. Parçalı ışık etkisini yumuşatmak için flaş da kullanabilirsiniz.
  • Çiçek fotoğrafları çekerken rüzgârın hızını hesaba katın. Çiçeğin arka alanına ve üzerine düşen ışığa dikkat edin. Bazı çiçekler ters ışıkta daha güzel fotoğraf verebilir.
  • Sis, duman ve ters ışık fotoğraflarının her zaman ilgi çekeceğini unutmayın.
  • İnsan ve yaşamlar üzerine fotoğraflar çekiyorsanız, sade kıyafetler giymeye özen gösterin. Gösterişli fotoğraf çantaları ve büyük fotoğraf makineleri işinizi zorlaştıracaktır.
  • Hemen her kompakt dijital fotoğraf makinesinde bulunan dijital zoom özelliği gerçek zoom demek değildir. Bizim tek bakacağımız optik zoom özelliğidir. Objektifin içerisindeki mercek sistemlerinin ileri geri gitmesiyle optik zoom (yani gerçek zoom) yapılır. Dijital zoom ise, çekilecek olan konunun yazılımsal olarak büyütülmesiyle elde edilir. Görüntü kalitesini negatif yönde etkileyeceğinden dijital zoom özelliğinin kapalı olmasında ve hiç kullanılmamasında fayda vardır.
  • Dijital fotoğraf makinelerimizdeki LCD ekranlar pil tüketimini en fazla artıran kısımdır. LCD ekranları mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın. Her fotoğraf çekildikten sonra otomatik olarak gösterme özelliğini kapatın, ihtiyaç duyduğunuzda siz LCD ekrana getirin. Özellikle fotoğrafa yeni başlayanlarda LCD ekranın sık kullanılması istenmeyen kötü bir reflekse dönüşecek ve “nasıl olsa kötüyse siler yenisini çekerim” gibi bir anlayışa yol açacaktır.

Fotograf

  • Seyahatlerinizde, depolama işinizi nasıl yapacağınızı ve ne kadar fotoğraf çekebileceğinizi hesap etmeye çalışın. Gideceğiniz yere göre taşınabilir bilgisayar, taşınabilir hard disk veya diğer depolama ürünlerini kullanın. Kısa seyahatlerinizde ise sadece hafıza kartlarınız da işinizi görebilir. Birden çok hafıza kartı taşıyın. Ancak onlarca hafıza kartı ile çalışmak işinizi güçleştirecek ve hata yapmanıza sebep olacaktır. En az 2GB hafıza kartları alın!
  • Hafıza kartını takıp çıkarırken dijital fotoğraf makinenizin mutlaka kapalı olduğundan emin olun. Aksi takdirde hafıza kartınızdaki bilgiler kaybolabilir, kartınız ve fotoğraf makineniz bozulabilir.
  • Hafıza kartlarınızı silmek içerisindeki bilgileri güvenli şekilde silmeye yetmez. Hafıza kartlarınızı formatlayarak kullanın!
  • Yeni aldığınız bir dijital fotoğraf makinesinin kullanma kılavuzuna mutlaka göz gezdirin. Hatta üşenmeden hepsini okuyun! Makinenize özel veya daha önce hiç kullanmadığınız bir özelliği olabilir.
  • Uzun seyahatlerinizde yanınızda yedek pil bulundurmaya çalışın. Eğer makineniz kendi özel şarjlı pili ile çalışıyorsa akşamları mutlaka şarj edin. Kalem pil ile çalışan bir makineniz varsa da kaliteli alkalin piller kullanın.

Fotograf

  • Karanlık ortamlarda fotoğraf çekerken, genellikle 3-4 metreden uzak mesafelere flaşınızın gücünün yetmeyeceğini unutmayın. Konularınızı daha yakında çekin.
  • Makinenizin üzerine takılan bir flaşınız varsa, direkt olarak konuya doğrultmak yerine yansıtmalı olarak kullanmaya çalışın. Bunun için duvar ve tavanları kullanabilirsiniz. Bazı üreticilerin flaşlara takılabilen yansıtıcı ve yumuşatıcı gibi aksesuarları da işinize oldukça yarayacaktır.
  • Otomatik ve manuel olarak kullanılabilen ISO ve WB(White Balance-Beyaz Ayarı) özelliklerini çekimlerinizden önce kontrol etmeyi unutmayın!
  • Özellikle zor ışık şartlarında fotoğraf çekiyorsanız RAW formatını kullanın.
  • DSLR fotoğraf makinelerinde objektif değiştirirken hızlı davranmaya çalışın. Mümkünse tozun en az olabileceği tuvalet ve banyo gibi ortamlarda değiştirin.
  • Fotoğraf makinenizin temizliğine önem verin. Dijital fotoğraf makinelerinin en büyük düşmanlarından biri tozdur. Özellikle objektiflerinizi temizlerken elinize ne geçerse onunla temizlik yapmaya çalışmayın. Kolonya benzeri çözücü maddeleri asla kullanmayın. Sadece objektif ve optik malzemelerin temizliğinde kullanılan özel kimyasalları ve kâğıtları tercih edin.

Fotograf

  • Fotoğraf makinelerinizi ve objektifleri fotoğraf çantasında taşıyın. Fotoğraf çantanızın su ve toz geçirmemesine, darbelere karşı korunaklı olmasına dikkat edin.
  • Uzun yürüyüşlerde ve seyahatlerinizde sırtınızda, iki omuzda taşınabilen fotoğraf çantalarını tercih edin. Uzun süre tek omuzda taşınan ağır bir fotoğraf çantası belinizde ve sırtınızda ağrılara neden olabilir.
  • Fotoğraflarınızı depolarken kendinize özgü bir sistematik geliştirin. Önemli fotoğraflarınızı hem hard diskte hem de CD/DVD ortamında saklayın.
  • Kumsal ve çöl gibi ortamlarda fotoğraf çekiyorsanız makinenizi korumaya özen gösterin. Çekiminiz bittikten sonra mutlaka fotoğraf çantanıza yerleştirin.
  • Uzun süreli fotoğraf çekimlerinden sonra makinenizin bakımını yapın. Özellikle DSLR fotoğraf makinesi kullanıyorsanız görüntü algılayıcınız (CCD/CMOS sensör) kirlenmiş olabilir. Bu gibi durumlarda da en ufak bir toz tanesi bile fotoğraf karenizde kocaman bir leke olarak görülecektir.
  • Fotoğrafınızı internet üzerinde kullanacaksanız (web sayfası, mail vs) görüntü boyutunu düşürün ve mutlaka JPEG çekin.

Fotograf

  • Yağmur altında fotoğraf çekerken fotoğraf makinenizin ıslanmaması için özel yağmurluklardan faydalanabilirsiniz. Makineniz ıslandığında da bir an önce kuru bir bezle temizlemenizde fayda var.
  • Soğuk havalarda ve özellikle de kar altında fotoğraf çekerken pillerinizin sorun yaratabileceğini ve sizi yarı yolda bırakabileceğini unutmayın. Yanınızda mutlaka yedek bir pil bulundurun. Ani hava değişikliklerinden uzak durmaya çalışın. Çok soğuk bir ortamdan çok sıcak bir ortama geçtiğinizde, fotoğraf makinenizi direkt olarak ısı kaynağından uzak tutmaya çalışın.
  • Objektiflerinizin önünde koruyucu filtre olarak UV ya da Skylight”i kullanabilirsiniz. Böylece objektifiniz dış kaynaklı sorunlara (çizilme, tozlanma, kırılma…) karşı korunmuş olur.

[Kaynak: wikipedia.org]