Etiket: Şam

Hz. Mevlana’nın Hayatı

Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi’nin Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna’nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında “Bilginlerin Sultânı” ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahâeddin Veled’tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur.

Sultânü’I-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh’den ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü’I-Ulemâ 1212 veya 1213 yılllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh’den ayrıldı.

Sultânü’I-Ulemâ’nın ilk durağı Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaştılar. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar’ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır.

Sultânü’I Ulemâ Nişabur’dan Bağdat’a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâ’be’ye hareket etti. Hac farîzasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam’a uğradı. Şam’dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende’ye (Karaman) geldiler. Karaman’da Subaşı Emir Mûsâ’nın yaptırdıkları medreseye yerleştiler.

1222 yılında Karaman’a gelen Sultânü’/-Ulemâ ve ailesi burada 7 yıl kaldılar. Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala’nın kızı Gevher Hatun ile Karaman’da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna’nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun’u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna’nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Âlim Çelebi adlı iki oğlu ile Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi.

Bu yıllarda Anadolunun büyük bir kısmı Selçuklu Devleti’nin egemenliği altında idi. Konya’da bu devletin baş şehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşıyordu ve Devletin hükümdarı Alâeddin Keykubâd idi. Alâeddin Keykubâd Sultânü’I-Ulemâ Bahaeddin Veled’i Karaman’dan Konya’ya davet etti ve Konya’ya yerleşmesini istedi.

Bahaeddin Veled Sultanın davetini kabul etti ve Konya’ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldiler. Sultan Alâeddin kendilerini muhteşem bir törenle karşıladı ve Altunapa (İplikçi) Medresesi’ni ikametlerine tahsis ettiler.

Sultânü’l-Ulemâ 12 Ocak 1231 yılında Konya’da vefat etti. Mezar yeri olarak, Selçuklu Sarayının Gül Bahçesi seçildi. Halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı’ndaki bugünkü yerine defnolundu.

Sultânü’I-Ulemâ ölünce, talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna’nın çevresinde toplandılar. Mevlâna’yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi’nde vaazlar veriyordu. Vaazları kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu.

Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaştı. Mevlâna Şems’de “mutlak kemâlin varlığını” cemalinde de “Tanrı nurlarını” görmüştü. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü.

Mevlâna Şems’in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkûbî ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizî’nin yerini doldurmaya çalıştılar.

Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk’ ın rahmetine kavuştu. Mevlâna’nın cenaze namazını Mevlâna’nın vasiyeti üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevî çok sevdiği Mevlâna’yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine, Mevlâna’nın cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırdı.

Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine yani Allah’ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen “Şeb-i Arûs” diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.

“Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir”

null

null

null

null

null

null

null

null

null

null

null

null

null

null

null

Photos by ; LE_M@SC, utku kaynar, nilgun erzik, nurzen, EEY, George Kaplan

Mevlana Jalaluddin Rumi

“Come, come again, whoever you are, come!
Heathen, fire worshipper or idolatrous, come!
Come even if you broke your penitence a hundred times,
Ours is the portal of hope, come as you are.”

Who is Mevlana?

Mevlana who is also known as Rumi, was a philosopher and mystic of Islam, but not a Muslim of the orthodox type. His doctrine advocates unlimited tolerance, positive reasoning, goodness, charity and awareness through love. To him and to his disciples all religions are more or less truth. Looking with the same eye on Muslim, Jew and Christian alike, his peaceful and tolerant teaching has appealed to men of all sects and creeds.

Mevlana was born on 30 September 1207 in Balkh in present day Afghanistan. He died on 17 December 1273 in Konya in present day Turkey. He was laid to rest beside his father and over his remains a splendid shrine was erected. The 13th century Mevlana Mausoleum with its mosque, dance hall, dervish living quarters, school and tombs of some leaders of the Mevlevi Order continues to this day to draw pilgrims from all parts of the Muslim and non-Muslim world.

Sema is part of the inspiration of Mevlana Celaleddin-i Rumi (1207- 1273) as well as of Turkish custom, history, beliefs and culture.

Sema: Human Being in the Universal Movement

From a scientific viewpoint we witness that contemporary science definitely confirms that the fundamental condition of our existence is to revolve. There is no object, no being which does not revolve and the shared similarity among beings is the revolution of the electrons, protons and neutrons in the atoms, which constitute the structure of each of them. As a consequence of this similarity, everything revolves and man carries on his live, his very existence by means of the revolution in the atoms, structural stones of his body, by the revolution of his blood, by his coming from the earth and return to it, by his revolving with earth itself.

However, all of these are natural, unconscious revolutions. But man is the possessor of a mind and intelligence which distinguishes him from and makes him superior to other beings. Thus the “whirling dervish” or Semazen causes the mind to participate in the shared similarity and revolution of all other beings… Otherwise, the Sema ceremony represents a mystical journey of man’s spiritual ascent through mind and love to “Perfect.” Turning towards the truth, his growth through love, desert his ego, find the truth and arrive to the “Perfect,” then he return from this spiritual journey as a man who reached maturity and a greater perfection, so as to love and to be of service to the whole of creation, to all creatures without discrimination of believes, races, classes and nations.

Sema consists of seven parts.

The first part

The dervish with his headdress (his ego’s tombstone), his white skirt (his ego’s shroud) is by removing his black cloak spiritually born to the truth, he journeys and advances there. At the onset and each stop of the Sema, holding his arms crosswise he represent the number one, and testifies to God’s unity. While whirling his arms are open, his right hand directed to the skies ready to receive God’s beneficence, looking to his left hand turned toward the earth, he turn from right to left around the heart. This is his way of conveying God’s spiritual gift to the people upon whom he looks with the eyes of God. Revolving around the heart, from right to left, he embraces all the mankind, all the creation with affection and love… It starts with an eulogy “Nat-I Serif” to the Prophet, who represents love, and all Prophets before him. To praise them is praising God, who created all of them

The second part is a drum voice, symbolizing God order to the Creation: “Be.”

The third part is an instrumental improvisation “taksim” with a reed “ney.” It represents the first breath which gives life to everything. The Divine Breath.

The fourth part is the “dervishes” greetings to each other and their thrice repeated circular walk “Devr-i Veled,” with the accompaniment of a music called “peshrev.” It symbolize the salutation of soul to soul concealed by shapes and bodies.

The fifth part is the Sema (whirling). It consists of four salutes or “Selam”s. At the end of each as in the onset, the dervish testifies by his appearance to God’s unity.

The first salute is man’s birth to truth by feeling and mind. His complete conception of the existence of God as Creator and his state of creature. The second salute expresses the rapture of man witnessing the splendor of creation, in front of God’s greatness and omnipotence. The third salute is the transformation of rapture into love and thereby the sacrifice of mind to love. It is a complete submission, it is annihilation of self with in the loved one, it is unity. This state of ecstasy is the highest grade in Buddhism, defined as “Nirvana” and in Islam “Fenafillah.” However, the highest rank in Islam is the rank of the Prophet, he is called God’s servant first and his messenger afterwards. The aim of Sema is not unbroken ecstasy and loss of conscious thought. At the termination of this salute, he approves again by his appearance, arms crosswise the Unity of God, consciously and feelingly. The forth salute Just as the Prophet ascends till the “Throne” and then returns to his task on earth, the whirling dervish reaching the state of “Fenafillah,” return to his task in creation, to his state of subservience following the termination of his spiritual journey and his ascent. He is a servant of God, of his Books, of his Prophets and all his creation.

The first salute is man’s birth to truth by feeling and mind. His complete conception of the existence of God as Creator and his state of creature. The second salute expresses the rapture of man witnessing the splendor of creation, in front of God’s greatness and omnipotence. The third salute is the transformation of rapture into love and thereby the sacrifice of mind to love. It is a complete submission, it is annihilation of self with in the loved one, it is unity. This state of ecstasy is the highest grade in Buddhism, defined as “Nirvana” and in Islam “Fenafillah.” However, the highest rank in Islam is the rank of the Prophet, he is called God’s servant first and his messenger afterwards. The aim of Sema is not unbroken ecstasy and loss of conscious thought. At the termination of this salute, he approves again by his appearance, arms crosswise the Unity of God, consciously and feelingly. The forth salute Just as the Prophet ascends till the “Throne” and then returns to his task on earth, the whirling dervish reaching the state of “Fenafillah,” return to his task in creation, to his state of subservience following the termination of his spiritual journey and his ascent. He is a servant of God, of his Books, of his Prophets and all his creation.

At the sixth part Sema ends with a reading of the Quran and specially of the verse from sura Bakara 2, verse 115, “Unto God belong the East and the West, and whither over ye turn, you are faced with Him. He is All-Embracing, All-Knowing.”

The seventh part is a prayer for the repose of the souls of all Prophets and all believers.

Mimar Sinan

Mimar Sinan veya Koca Mi’mâr Sinân Âğâ (Sinaneddin Yusuf – Abdulmennan oğlu Sinan) (d. 29 Mayıs 1489 Ağırnas Kayseri – ö. 9 Nisan 1588, İstanbul), Osmanlı baş mimarı ve inşaat mühendisi. Osmanlı padişahları I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan Mimar Sinan, yapıtlarıyla geçmişte ve günümüzde dünyaca tanınmıştır. En büyük başyapıtı, “ustalık eserim” dediği Selimiye Camisi‘dir.

Mimar Sinan

Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirildi. Zeki, genç ve dinamik olduğu için seçilenler arasındaydı. Sinan, At Meydanı’ndaki saraya verilen çocuklar içinde mimarlığa özendi, vatanın bağlarında ve bahçelerinde suyolları yapmak, kemerler meydana getirmek istedi. Devrinin mahir ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe inşaatında çalıştı. 1514′te Çaldıran, 1517′de Mısır seferlerine katıldı. Kanunî Sultan Süleyman zamanında yeniçeri oldu ve 1521′de Belgrad, 1522′de Rodos seferinde bulunarak atlı sekban oldu. 1526′da katıldığı Mohaç Meydan Muharebesinden sonra sırası ile acemi oğlanlar yayabaşılığı, kapı yayabaşılığı ve zenberekçibaşılığa yükseldi.

1532′de Alman, 1534′de Tebriz ve Bağdat seferlerinden dönüşte “Haseki” rütbesi aldı. Bağdat seferinde Van Kalesi Muhasarasında, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirdi.

Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katılan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehri üzerine onüç günde kurduğu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman’ın takdirini kazandı. Aynı sene baş mimarlığa yükseldi.

Mimar Sinan, katıldığı seferlerde Suriye, Mısır, Irak, İran, Balkanlar, Viyana’ya kadar Güney Avrupa’yı görüp mimari eserleri inceledi ve kendisi de birçok eser verdi. İstanbul’da devrin en meşhur mimarları ile Bayezid Camii’nin ustası Mimar Hayreddin ile tanıştı.

Mimar Sinan

Bazı Eserleri

Sinan’ın mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar Halep’de Hüsreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesi’dir.

Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, O’nun sanatının gelişmesini gösteren basamaklar gibidir. Bunların ilki, Şehzadebaşı Camii ve Külliyesidir. Külliyede ayrıca imaret, tabhane (mutfak), kervansaray ve bir sokak ile ayrılmış medrese bulunmaktadır.

Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Yirmi yedi metre çapındaki büyük kubbe, zeminden itibaren tedricen yükselen binanın üzerine gayet nispetli ve ahenkli bir şekilde oturtulmuştur. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görünüşü ile Süleymaniye Camii, olgunlaşmış bir mimariyi temsil etmektedir. Sekiz ayrı binadan meydana gelen Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Fatih’ten sonra şehrin ikinci üniversitesi olmuştur.

Mimar Sinan’ın en güzel eseri, seksen yaşında yaptığı Edirne Selimiye Camii’dir. Selimiye’nin kubbesi, Ayasofya kubbesinden daha yüksek ve derindir. 31,50 metre çapındaki kubbe, sekizgen şeklindeki gövde üzerine oturmuştur. Üç şerefeli ince minarelerine üç kişi aynı anda birbirini görmeden çıkabilmektedir. Sinan bu camiin ustalık eseri olduğunu ve bütün sanatını Selimiye’de gösterdiğini belirtmektedir.

Mimar Sinan, gördüğü bütün eserleri büyük bir dikkatle incelemiş, fakat hiçbirini aynen taklit etmeyip, sanatını devamlı geliştirmiş ve yenilemiştir. Eserlerindeki sütunlar, duvarlar ve diğer kısımlar taşıdıkları yüke mukavemet edebilecek miktardan daha kalın değildir. Kullandığı bütün mimari unsurlarda bu hesap dikkati çeker. Mimar Sinan aynı zamanda bir şehircilik uzmanıdır. Yapacağı eserin, önce çevresini tanzim ederdi. Yer seçiminde de büyük başarı göstermiş ve eserlerini, çevresine en uygun tarzda yerleştirmiştir.

Şimdiki Mimarların Örnek Alması Dileğiyle

Mimarın çok sayıdaki eserini inceleyenler, Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken tüm tedbirleri aldığını söylemekteler. Bu tedbirlerden biri, temelde kullanılan taban harcıdır. Sadece Sinan’ın eserlerinde gördüğümüz bu harç sayesinde, deprem dalgaları emilir, etkisiz hale gelir. Yine yapıların yer seçimi de ilginç. Zeminin sağlamlaşması için kazıklarla toprağı sıkıştırmış dayanak duvarları inşa ettirmiş. Mesela Süleymaniye’nin temelini 6 yıl bekletmesi, temelin zemine tam olarak oturmasını sağlamak içindir.

Mimar Sinan, yapılarında ayrıca drenaj adı verilen bir kanalizasyon sistemi de kurmuştur. Drenaj sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve nemden korunarak dayanıklı kalması öngörülmüştür. Ayrıca yapının içindeki rutubet ve nemi dışarı atarak soğuk ve sıcak hava dengelerini sağlayan hava kanalları kullanmış. Bunların dışında yazın suyun ve toprağın ısınmasından dolayı oluşan buharın, yapının temellerine ve içine girmemesi için tahliye kanalları kullanmıştır. Buhar tahliye ve rutubet kanalları drenaj kanallarına bağlı olarak uygulamaya konulmuştur. İşte Sinan’ın eserlerini inceleyen ve birçoğunu da restore eden Mimar Abdülkadir Akpınar’ın söyledikleri:

Karşılaştığım bir özellikten dolayı gözlerime inanamadım. Sinan’ın eserlerinde en ufak bir çıktı ve desen dahi tesadüf değil. Renklere bile bir fonksiyon yüklenmiş. Çünkü yapıyı her şeyi ile bir bütün olarak ele almış. Bütün ölçülerini ebcet hesabına göre yapmış ve bir ana temayı temel almış. Ölçülerini asal sayıya göre yapmış ve onun katlarını temel almış. İlmini din ile bütünleştirip mükemmel eserler ortaya koymuş. Örneğin Sinan Kur’an-ı Kerim’de geçen “Biz dağları yeryüzüne çivi gibi gömdük…” ayetinden etkilenerek yapılarının yeraltındaki kısmını ona göre inşa etmiş. Yapıları hislerine göre değil, matematiksel olarak oluşturmuş. Bugünün teknolojisi bile Sinan’ın yapmış olduğu bazı uygulamaları çözemiyor. Küresel ve piramidal uygulamalarının bir başka benzeri daha yok. Ama bunların hepsi estetik sağladığı gibi yapının sağlamlığını da pekiştirmiştir.

Mimar Sinan Türbesi

Süleymaniye Camii’nin eski ağalar kapısının karşı köşesinde, yol ayrımında üçgen bir alandadır. Önde som mermerden yapılmış bir sebil görülmektedir. Sebilin arkasındaki ufak mezarlıkta 6 sütunlu, üstü örtülü ve etrafı açık türbede Mimar Sinan’ın mezarı bulunmaktadır. Türbesini ölümünden az önce kendisi yapmıştır. 1933 yılında Mimar Vasfi Egeli tarafından restore edilmiştir. Sandukanın uçları ile üzerindeki burma kavuk, mermerdendir. Sokağa bakan demir parmaklıklı bir pencereden türbe görünür.

Mimar Sinan’ın Eserleri

Mimar Sinan 92 camii, 52 mescit, 57 medrese, 7 darülkurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane) 5 suyolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 tane de hamam olmak üzere 375 eser vermiştir.

Camiler

  1. İstanbul Süleymâniye Câmii
  2. İstanbul Şehzâdebaşı Câmii
  3. Haseki Camii
  4. Mihrimah Sultan Camii (Edirnekapı)
  5. Mihrimah Sultan Câmii (Üsküdar)
  6. Rüstem Paşa Câmii (Tahtakale)
  7. Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Kadırga Limanı)
  8. Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Azapkapısı)
  9. Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Büyükçekmece)
  10. Odabaşı Câmii (Yenikapı)
  11. Hamâmî Hâtun Câmii (Sulumanastır)
  12. Ferruh Kethüdâ Câmii (Balat Kapısı içi)
  13. Kara Camii (Sofya)
  14. Kazasker İvaz Efendi Camii
  15. Kılıç Ali Paşa Camii (Tophane)
  16. Ahî Çelebi Câmii (İzmir İskelesi yakını)
  17. Ebü’l-Fazl Câmii (Tophâne üstü)
  18. Sinan Paşa Camii (Beşiktaş’ta)
  19. Eski Vâlide Câmii (Üsküdar)
  20. Ferhad Paşa Câmii (Çatalca)
  21. Drağman Yunus Camii
  22. Gazi Ahmet Paşa Camii
  23. Hadım İbrahim Paşa Camii
  24. Abdurrahman Paşa Camii (Kastamonu, Tosya)
  25. Molla Çelebi Camii
  26. Nişancı Paşa Çelebi Câmii (Kiremitlik)
  27. Piyale Paşa Camii
  28. Rüstem Paşa Câmii (Tahtakale)
  29. Selimiye Camii (Edirne)
  30. Zâl Mahmûd Paşa Câmii (Eyüp)
  31. Çavuşbaşı Camii (Sütlüce)
  32. İskender Paşa Câmii (Kanlıca)
  33. Şah Sultan Camii (Eyüp)
  34. Şehzade Camii (Şehzadebaşı)
  35. Şehzâde Cihangir Câmii (Tophâne)
  36. Şemsi Ahmed Paşa Câmii (Üsküdar)
  37. Osman Şah Vâlidesi Câmii (Aksaray)
  38. Sultan Bâyezîd Kızı Câmii (Yenibahçe)
  39. Ahmed Paşa Câmii (Topkapı)
  40. Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Hafsa, Trakya)
  41. Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Burgaz)
  42. İbrâhim Paşa Câmii (Silivrikapı)
  43. Bâli Paşa Câmii (Hüsrev Paşa Türbesi yakın)
  44. Hacı Evhad Câmii (Yedikule yakını)
  45. Kazasker Abdurrahmân Çelebi Câmii (Molla Gürânî)
  46. Mahmûd Ağa Câmii (Ahırkapı yakını)
  47. Hoca Hüsrev Câmii (Kocamustafa Paşa)
  48. Defterdar Süleymân Çelebi Câmii (Üsküplü Çeşmesi yakını)
  49. Yunus Bey Câmii (Balat’ta)
  50. Hürrem Çavuş Câmii (Yenibahçe yakını)
  51. Sinan Ağa Câmii (Kâdı Çeşmesi yakını)
  52. Süleymân Subaşı Câmii (Unkapanı)
  53. Kasım Paşa Câmii (Tersâne yakını)
  54. Muhiddin Çelebi Câmii (Tophâne)
  55. Molla Çelebi Câmii (Tophâne Beşiktaş arası)
  56. Çoban Mustafa Paşa Câmii (Gebze)
  57. Pertev Paşa Câmii (İzmit)
  58. Rüstem Paşa Câmii (Sapanca)
  59. Rüstem Paşa Câmii (Samanlı)
  60. Rüstem Paşa Câmii (Bolvadin)
  61. Rüstem Paşa Câmii (Rodoscuk’ta)
  62. Mustafa Paşa Câmii (Bolu)
  63. Ferhad Paşa Câmii (Bolu)
  64. Mehmed Bey Câmii (İzmit)
  65. Osman Paşa Câmii (Kayseri)
  66. Hacı Paşa Câmii (Kayseri)
  67. Cenâbî Ahmed Paşa Câmii (Ankara)
  68. Lala Mustafa Paşa Câmii (Erzurum)
  69. Sultan Alâeddin Selçûkî Câmiinin (Çorum) yenilenmesi
  70. Abdüsselâm Câmiinin (İzmit)yenilenmesi
  71. Kiliseden dönme Eski Câminin (İznik) Sultan Süleymân tarafından yeniden yaptırılması,
  72. Hüsreviye (Hüsrev Paşa)Câmii (Haleb)
  73. Sultan Murâd Câmii (Manisa)
  74. Orhan Câmiinin (Kütahya)yenilenmesi
  75. Kâbe-i şerîfin kubbelerinin tâmiri
  76. Hüseyin Paşa Câmii (Kütahya)
  77. Sultan Selim Câmii (Karapınar)
  78. Sultan Süleymân Câmii (Şam, Gök Meyda)
  79. Taşlık Câmii (Mahmûd Paşa için, Edirne)
  80. Defterdar Mustafa Çelebi Câmii (Edirne)
  81. Haseki Sultan Câmii (Edirne, Mustafa Paşa Köprüsü başı)
  82. Cedid Ali Paşa Câmii (Babaeski)
  83. Semiz Ali Paşa Câmii (Ereğli)
  84. Bosnalı Mehmed Paşa Câmii (Sofya)
  85. Sofu Mehmed Paşa Câmii (Hersek)
  86. Maktul Mustafa Paşa Câmii (Budin)
  87. Firdevs Bey Câmii (Isparta)
  88. Memi Kethudâ Câmii (Ulaşlı)
  89. Tatar Han Câmii (Kırım, Gözleve)
  90. Vezir Osman Paşa Câmii (Tırhala)
  91. Rüstem Kethüdâsı Mehmed Bey Câmii (Tırhala)
  92. Mesih Mehmed Paşa Câmii (Yenibahçe)

Medreseler

  1. Sultan Süleymân Medresesi (Mekke)
  2. Süleymâniye Medreseleri (İstanbul)
  3. Yavuz Sultan Selim Medresesi (Halıcılar Köşkü)
  4. Sultan Selim Medresesi (Edirne)
  5. Sultan Süleymân Medresesi (Çorlu)
  6. Şehzâde Sultan Mehmed Medresesi (İstanbul)
  7. Haseki Sultan Medresesi (Avratpazarı)
  8. Vâlide Sultan Medresesi (Üsküdar)
  9. Kahriye Medresesi (Sultan Selim yakını)
  10. Mihrimah Sultan Medresesi (Üsküdar)
  11. Mihrimah Sultan Medresesi (Edirnekapı)
  12. Mehmed Paşa Medresesi (Kadırga)
  13. Mehmed Paşa Medresesi (Eyüp)
  14. Osman Şah Vâlidesi Medresesi (Aksaray yakını)
  15. Rüstem Paşa Medresesi (İstanbul)
  16. Ali Paşa Medresesi (İstanbul)
  17. Ahmed Paşa Medresesi (Topkapı)
  18. Sofu Mehmed Paşa Medresesi (İstanbul)
  19. İbrâhim Paşa Medresesi (İstanbul)
  20. Sinân Paşa Medresesi (Beşiktaş’ta)
  21. İskender Paşa Medresesi (Kanlıca)
  22. Kasım Paşa Medresesi
  23. Ali Paşa Medresesi (Babaeski)
  24. Mısırlı Mustafa Paşa Medresesi (Gebze)
  25. Ahmed Paşa Medresesi (İzmit)
  26. İbrâhim Paşa Medresesi (Îsâ Kapısı)
  27. Şemsi Ahmed Paşa Medresesi (Üsküdar)
  28. Kapı Ağası Mahmûd Ağa Medresesi (Ahırkapı)
  29. Kapıağası Câfer Ağa Medresesi (Soğukkuyu)
  30. Ahmed Ağa Medresesi (Çapa)
  31. Hâmid Efendi Medresesi (Filyokuşu)
  32. Mâlûl Emir Efendi Medresesi (Karagümrük)
  33. Ümm-i Veled Medresesi (Karagümrük)
  34. Üçbaş Medresesi (Karagümrük)
  35. Kazasker Perviz Efendi Medresesi (Fâtih)
  36. Hâcegizâde Medresesi (Fâtih)
  37. Ağazâde Medresesi (İstanbul)
  38. Yahya Efendi Medresesi (Beşiktaş’ta)
  39. Defterdar Abdüsselâm Bey Medresesi (Küçükçekmece)
  40. Tûtî Kâdı Medresesi (Fâtih)
  41. Hakîm Mehmed Çelebi Medresesi (Küçükkaraman)
  42. Hüseyin Çelebi Medresesi (Çarşamba)
  43. Şahkulu Medresesi (İstanbul)
  44. Emin Sinân Efendi Medresesi (Küçükpazar)
  45. Yunus Bey Medresesi (Draman)
  46. Karcı Süleyman Bey Medresesi
  47. Hâcce Hâtun Medresesi (Üsküdür)
  48. Defterdar Şerifezâde Medresesi (Kâdıçeşmesi)
  49. Kâdı Hakîm Çelebi Medresesi (Küçükkaraman)
  50. Kirmasti Medresesi
  51. Sekban Ali Bey Medresesi (Karagümrük)
  52. Nişancı MehmedBey Medresesi (Altımermer)
  53. Kethüdâ Hüseyin Çelebi Medresesi (SultanSelim)
  54. Gülfem Hâtun Medresesi (Üsküdar)
  55. Hüsrev Kethüdâ Medresesi (Ankara)
  56. Mehmed Ağa Medresesi (Çatalçeşme)

Külliyeler

  1. Haseki Külliyesi
  2. Sokollu Mehmed Paşa Külliyesi

Dârülkurrâlar

  1. Sultan Süleyman Han Dârülkurrâası (İstanbul)
  2. Vâlide Sultan Dârülkurrâsı (Üsküdar)
  3. Hüsrev Kethüdâ Dârülkurrâsı (İstanbul)
  4. Mehmed Paşa Dârülkurrâsı (Eyüp)
  5. Müftü Sa’di Çelebi Dârülkurrâsı (Küçükkaraman)
  6. Sokullu Mehmed Paşa Dârülkurrâsı (Eyüp)
  7. Kâdızâde Efendi Dârülkurrâsı (Fâtih)

Türbeler

  1. Yahya Efendi Türbesi (Beşiktaş’ta)
  2. Barbaros Hayreddin Paşa Türbesi (Beşiktaş’ta)
  3. Arap Ahmed Paşa Türbesi (Fındıklı)
  4. Sultan Süleymân Türbesi (Süleymaniye)
  5. Şehzâde Sultan Mehmed Türbesi (Şehzâdebaşı)
  6. Sultan Selim Türbesi (Ayasofya civârı)
  7. Hüsrev Paşa Türbesi (Yenibahçe)
  8. Şehzâdeler Türbesi (Ayasofya)
  9. Vezir-i âzam Rüstem Paşa Türbesi (Şehzâde Türbesi yakını)
  10. Ahmed Paşa Türbesi (Eyüp)
  11. Mehmed Paşa Türbesi (Topkapı)
  12. Çocukları için inşâ ettiği türbe
  13. Siyavuş Paşa Türbesi (Eyüp)
  14. Siyavuş Paşanın çocukları için yapılan türbe (Eyüp)
  15. Zâl Mahmûd Paşa Türbesi (Eyüp)
  16. Şemsi Ahmed Paşa Türbesi (Üsküdar)
  17. Kılıç Ali Paşa Türbesi (Tophâne)
  18. Pertev Paşa Türbesi (Eyüp)
  19. Şâh-ı Hûban Türbesi (Üsküdar)
  20. Haseki Hürrem Sultan Türbesi (Süleymaniye)

İmâretler

  1. Sultan Süleymân İmâreti (Süleymaniye)
  2. Haseki Sultan İmâreti (Mekke)
  3. Haseki Sultan İmâreti (Medîne)
  4. Mustafa Paşa Köprüsü başında bir imâret (Edirne)
  5. Sultan Selim İmâreti (Karapınar)
  6. Sultan Süleymân İmâreti (Şam)
  7. Şehzâde Sultan Mehmed İmâreti (İstanbul)
  8. Sultan Süleymân İmâreti (Çorlu)
  9. Vâlide Sultan İmâreti (Üsküdar)
  10. Mihrimah Sultan İmâreti (Üsküdar)
  11. Sultan Murâd İmâreti (Manisa)
  12. Rüstem Paşa İmâreti (Rodoscuk’ta)
  13. Rüstem Paşa İmâreti (Sapanca)
  14. Mehmed Paşa İmâreti (Burgaz)
  15. Mehmed Paşa İmâreti (Hafsa)
  16. Mustafa Paşa İmâreti (Gebze)
  17. Mehmed Paşa İmâreti (Bosna)

Dârüşşifâlar

  1. SultanSüleymân Dârüşşifâsı (Süleymaniye)
  2. Haseki Sultan Dârüşşifâsı (Haseki)
  3. Vâlide Sultan Dârüşşifâsı (Üsküdar)

Su Yolları Kemerleri

  1. Bend Kemeri (Kağıthâne)
  2. Uzun Kemer (Kemerburgaz)
  3. Mağlova Kemeri(Kemerburgaz)
  4. Gözlüce Kemer (Cebeciköy)
  5. Müderris köyü yakınındaki kemer (Kemerburgaz)
  6. Kırık Kemer

Köprüler

  1. Büyük çekmece Köprüsü,
  2. Silivri Köprüsü,
  3. Mustafa Paşa Köprüsü (Meriç)
  4. Sokullu Mehmed Paşa Köprüsü (Tekirdağ)
  5. Odabaşı Köprüsü (Halkalıpınar)
  6. Kapıağası Köprüsü (Harâmidere)
  7. Mehmed Paşa Köprüsü (Sinanlı)
  8. Vezir-i âzam Mehmed Paşa (Mostar) Köprüsü (Bosna, Vişigrad kasabası)
  9. Drina Köprüsü
  10. Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Kervansaraylar

  1. Kervansaray (Sultan Süleymân İmâreti yakını)
  2. Kervansaray (Büyükçekmece)
  3. Rüstem Paşa Kervansarayı (Rodosçuk’ta)
  4. Kebeciler Kervansarayı (Bitpazarı)
  5. Rüstem Paşa Kervansarayı (Galata)
  6. Ali Paşa Kervansarayı (Bursa)
  7. Ali Paşa Kervansarayı (Bitpazarı)
  8. Pertev Paşa Kervansarayı (Vefâ)
  9. Mustafa Paşa Kervansarayı (Ilgın)
  10. Rüstem Paşa Kervansarayı (Sapanca)
  11. Rüstem Paşa Kervansarayı (Samanlı)
  12. Rüstem Paşa Kervansarayı (Karışdıran)
  13. Rüstem Paşa Kervansarayı (Akbıyık’ta)
  14. Rüstem Paşa Kervansarayı (Karaman Ereğlisi)
  15. Hüsrev Kethüdâ Kervansarayı (İpsala)
  16. Mehmed Paşa Kervansarayı (Hafsa)
  17. Mehmed Paşa Kervansarayı (Burgaz)
  18. Rüstem Paşa Kervansarayı (Edirne)
  19. Ali Paşa Çarşısı ve Kervansarayı (Edirne)
  20. İbrâhim Paşa Kervansarayı (İstanbul)

Saraylar

  1. Saray-ı atîk tâmiri (Beyazıt’ta)
  2. Saray-ı cedîd-i hümâyûn tâmiri (Topkapı)
  3. Üsküdar Sarayının tâmiri (Üsküdar)
  4. Galatasarayın eski yerine yeniden inşâsı (Galatasaray)
  5. Atmeydanı Sarayının yeniden inşâsı (Atmeydanı)
  6. İbrâhim Paşa Sarayı (Atmeydanı)
  7. Yenikapı Sarayının yeniden inşâsı (Silivrikapı)
  8. Kandilli Sarayının yeniden inşâsı (Kandilli)
  9. Fenerbahçe Sarayının yeniden inşâsı (Fenerbahçe)
  10. İskender Çelebi Bahçesi Sarayının yeniden inşâsı (İstanbul şehir dışı)
  11. Halkalı Pınar Sarayının yeniden inşâsı (Halkalı)
  12. Rüstem Paşa Sarayı (Kadırga)
  13. Mehmed Paşa Sarayı (Kadırga)
  14. Mehmed Paşa Sarayı (Ayasofya yakını)
  15. Mehmed Paşa Sarayı (Üsküdar)
  16. Rüstem Paşa Sarayı (Üsküdür)
  17. Siyavuş Paşa Sarayı (İstanbul)
  18. Siyavuş Paşa Sarayı (Üsküdar)
  19. Siyavuş Paşa Sarayı (yine Üsküdar)
  20. Ali Paşa Sarayı (İstanbul)
  21. Ahmed Paşa Sarayı (Atmeydanı)
  22. Ferhad Paşa Sarayı (Bâyezîd civârı)
  23. Pertev Paşa Sarayı (Vefâ Meydanı)
  24. Sinân Paşa Sarayı (Atmeydanı)
  25. Sofu Mehmed Paşa Sarayı (Hoca Paşa)
  26. Mahmûd Ağa Sarayı (Yenibahçe)
  27. Mehmed Paşa Sarayı (Halkalı yakınında Yergöğ)
  28. Şâh-ı Hûbân Kadın Sarayı (Kasım Paşa Çeşmesi yakını)
  29. Pertev Paşa Sarayı (şehrin dışı)
  30. Ahmed Paşa Sarayı (şehrin dışı)
  31. Ahmed Paşa Sarayı (Taşra Çiftlik)
  32. Ahmed Paşa Sarayı (Eyüp)
  33. Ali Paşa Sarayı (Eyüp)
  34. Mehmed Paşa Sarayı (şehrin dışında, Rüstem Çelebi Çiftliği)
  35. Mehmed Paşa Sarayı (Bosna)
  36. Rüstem Paşa Sarayı (İskender Çelebi Çiftliği)

Mahzenler

  1. Buğday mahzeni (Galata Köşesi)
  2. Zift Mahzeni (Tersâne-i Âmirede)
  3. Ambar (sarayda)
  4. Ambar (Has Bahçe Yalısı)
  5. Mutfak ve kiler (sarayda)
  6. Mahzen (Unkapanı)
  7. İki adet ambar (Cebehâne yakını)
  8. Kurşunlu Mahzen (Tophâne)

Hamamlar

  1. Sultan Süleymân Hamamı (İstanbul)
  2. Sultan Süleymân Hamamı (Kefe)
  3. Üç Kapılı Hamam (Topkapı Sarayı)
  4. Üç Kapılı Hamam (Üsküdar Sarayı)
  5. Haseki Sultan Hamamı (Ayasofya yakını)
  6. Haseki Sultan Hamamı (Bahçekapı)
  7. Haseki Sultan Hamamı (Yahudiler içi)
  8. Vâlide Sultan Hamamı (Üsküdar)
  9. Vâlide Sultan Hamamı (Karapınar)
  10. Vâlide Sultan Hamamı (Cibâli Kapısı)
  11. Mihrimah Sultan Hamamı (Edirnekapı)
  12. Lütfi Paşa Hamamı (Yenibahçe)
  13. Mehmed Paşa Hamamı (Galata)
  14. Mehmed Paşa Hamamı (Edirne)
  15. Kocamustafa Paşa Hamamı (Yenibahçe)
  16. İbrâhim Paşa Hamamı (Silivrikapı)
  17. Kapıağası Yâkub Ağa Hamamı (Sulumanastır)
  18. Sinân Paşa Hamamı (Beşiktaş’ta)
  19. Molla Çelebi Hamamı (Fındıklı)
  20. Kaptan Ali Paşa Hamamı (Tophâne)
  21. Kaptan Ali Paşa Hamamı (Fenerkapı)
  22. Müfti Ebüssü’ûd Efendi Hamamı (Mâcuncu Çarşısı)
  23. Mîrmirân Kasım Paşa Hamamı (Hafsa)
  24. Merkez Efendi Hamamı (Yenikapı dışı)
  25. Nişancı Paşa Hamamı (Eyüp)
  26. Hüsrev Kethüdâ Hamamı (Ortaköy)
  27. Hüsrev Kethüdâ Hamamı (İzmit)
  28. Hamam (Çatalca)
  29. Rüstem Paşa Hamamı (Sapanca)
  30. Hüseyin Bey Hamamı (Kayseri)
  31. Sarı Kürz Hamamı (İstanbul)
  32. Hayreddin Paşa Hamamı (Zeyrek)
  33. Hayreddin Paşa Hamamı (Karagümrük)
  34. Yâkub Ağa Hamamı (Tophâne)
  35. Haydar Paşa Hamamı (Zeyrek)
  36. İskender Paşa Hamamı
  37. Odabaşı Behruzağa Hamamı (Şehremini)
  38. Kethüdâ Kadın Hamamı (Akbaba)
  39. Beykoz Hamamı
  40. Emir Buhârî Hamamı (Edirnekapı dışı)
  41. Hamam (Eyüp)
  42. Dere Hamamı (Eyüp)
  43. Sâlih Paşazâde Hamamı (Yeniköy)
  44. Sultan Süleymân Hamamı (Mekke)
  45. Hayreddin Paşa Hamamı (Tophâne)
  46. Hayreddin Paşa Hamamı (Kemeraltı)
  47. Rüstem Paşa Hamamı (Cibâli)
  48. Vâlide Sultan Hamamı (Üsküdar)

Mimar Sinan